Hinduizm
Hindistan’ın en belirgin dinlerinden biri de Hinduizmdir. Hint dinlerindeki
gelişmeler sonucu hinduizm adını alan din, Brahmanların hakimiyet sağladıkları
dönemde ise Brahmanizm terimi ile ifade edilmiştir. Günümüzde Hinduizm ve
Brahmanizm terimlerinin bir biri yerine kullanıldığı bilinmektedir. Yaygın bir
anlayışa göre Hinduizm ve Brahmanizm terimleriyle, en eski Vedalar döneminden
günümüze ulaşmış bulunan Hintlerin inanç, düşünüş, his ve hayat tarzları
kastedilmektedir. Hint yarımadasındaki halkın çoğunun dini inanç ve
geleneklerini ifade ettiği için Hinduizm terimini kullanmaktadır.
Tarihi kayıtlardan elde edilen bilgilere göre takriben M.Ö. 1500 yılları
civarında Doğu Avrupa’dan gelen Ariler, Hindistan’ı ele geçirirler. İki farklı
halkın bir biriyle karışması sonucu dini inanç ve geleneklerde bir birine
karışmıştır. Kökü yüzyıllar öncesine kadar uzanan bu karışım sonucu Hinduizm
ortaya çıkmıştır. Bu iki ırkın karışımından meydana gelen bu gelişme beş devreye
ayrılır.
-Vedalar dönemi
-Upanişalar dönemi
-Klasik dönem
-Ortağ’daki İlahiyat, felsefe gelişme dönemi
-Modern dönem
Hinduizm; yaklaşık dünya nüfusunun %12’ sini oluşturur. Hinduizmin tespit
edilebilmiş belli bir kurucusu bilinmediği gibi kendine özgü bir inanç sistemi
ve kitabı da yoktur. Hinduizmin temelinde Brahma (Mutlak Varlık) inancı
yatmaktadır. Bu husustaki geniş bilgiyi Hinduizmin Kutsal Metinleri olan
Veda’larla Brahmana’larda bulmak mümkündür.
Hinduizm Ari ırkın üstünlüğü,kast sistemi,sınırsız bir vatan sevgisi ve bağlılık
duygusu kavramları üzerine kurulmuş toplumsal ve siyasi olguların bir özel
görüntüsüdür. Hinduizmin bir ilk lideri temel tebliği bildiren bir ilk kurucusu
olmadığı için bir anlamda kurucularının kalabalık olduğunu söyleyebiliriz.
Hinduizm’de Tanrı sayısı akıl almaz derecede çoktur. Tanrı Brahma’nın dünyayı
meydana getirdiğine inanılır. Tanrı Şiva ve Vişnu Brahma’dan sonra gelir.
Hinduizmde saygı gösterilen bazı varlıklar Kaylasa,Himalaya Dağları,Ganj Yamuna
Nehri ( Hindu geleneklerine göre kutsal Ganj Nehri’nin bir kolu olan Yamuna’yı
arındırmak için Hindu rahipleri gümüş maşrapalar içinde 850 litre süt
dökmüşlerdir) vardır. Vedalar Dönemi’nde önemli sayılan pek çok Tanrı bugün
unutulmuş gibidir; onlara nadiren dua edilir. Bazı Hindu tanrıları ile
yaptıkları işler ise şöyledir ;
-Güneş tanrısı Suya
-Ay tanrısı Soma
-Rüzgar tanrısı Vayu
-Su tanrısı Varun
-Yağmur tanrısı İndra
-Ateş tanrısı Agni
-Ölüler aleminin tanrısı Yama
Hinduizm’in Tanrı anlayışı çeşitli mezhep ve ekollere göre değişik şekilde
algılanmıştır. Bir kısım Hindu’lar monoteisttirler. Bir Hindu doğumundan ölümüne
kadar bütün hayatı boyunca belirli merasimleri yerine getirmekle mükelleftirler.
Nitekim adaklarının yerini bulması için ziyaret, kalbin aydınlanması için,
meditasyon şarttır. Vedalar Dönemi’nde ölenlerin cesetleri kısmen gömülür,
kısmen yakılırken, günümüzde ise “Asket”lerin dışında bütün cesetler
yakılmaktadır. Dullarında yakıldığı Hindistan’da bu uygulama genel bir kaide
halini almıştır. Bununla beraber günümüzde ara sıra da olsa dulların yakıldığına
şahit olunmaktadır. İnançlarına göre bu dini merasimden sonra kadın gökyüzünde
kocasıyla birleşmektedir.
Hinduizm mukaddes kitaplarının tamamını içine alan metinler Veda’lardır.
Sanskritçe yazılmış olan Veda’lar 4 bölümden oluşur.
1 - Rigveda : Tanrıları tazim için yazılmış on kitaptan ibarettir. 1028 ilahiyi
ihtiva eder. Veda’ların en eskisi ve en önemlisidir. Dünya dinleri içinde en
eski belge özelliğini taşımaktadır.
2 - Samaveda : Kurban esnasında söylenen ilahileri ihtiva eder. Bir çeşit
melodiler Vedasıdır. Yüksek sesle okunur.
3 - Yajurveda : Bu da kurbanla ilgili formüllerden meydana gelmiştir. Bazı
kesimleri nesir, bazı kesimleri manzum olmak üzere iki bölümden oluşmuştur. Bir
özelliği de kurban esnasında mırıldanarak okunmasıdır.
4 - Atharvaveda : Kainat ve büyü ile ilgili dualardan ibaret olan Atharvaveda’yı
Brahman’lar hayatın belirli pozisyonlarında okumak zorundadırlar.
Genellikle bütün Veda’larda ilahi, niyaz, dua, hayat kaideleri, tılsım ve büyü
ile ilgili konular iç içedir. Veda’ların tabiat üstü güçlerle temas kurduğuna “
hakim” kişilerin kalplerine doğduğuna da inanılır.
Genellikle Hinduizm’in mukaddes metinleri sadece Veda’lardan ibaret değildir.
Brahma, Upanişad ve Aranyaka’lar da Vedaların tamamlayıcısı niteliğindedirler.
Upanişad’lara göre kainat insan ruhlarının (Atman) dünya ruhu ile (Brahman)
birleşmesinden meydana gelmiştir. Ebedi saadet, Atman- Brahman birleşmesiyle
gerçekleşir. Upanişad’lar Tanrı, kainat, ruh, ölümden sonraki hayat vb. konuları
işlemiştir. Bu sayılan kutsal metinler dışında Muhabharata Destanı, 240.000
cümleden oluşmakta ve dünyanın en uzun destanı olma niteliğini korumaktadır.
Hinduizmde halkın ayrıldığı sınıflardan her birine Kast denir. Bir bakıma Kast “
aynı işle meşgul olan görev ve gelenekleriyle bir birine sımsıkı bağlanan
insanların meydana getirdiği birlik” diye de tanımlanabilir. Kendi isteği
doğrultusunda Kast seçemez, belli bir Kast’ta dünyaya gelir. Bununla beraber
sonradan Kast terk eden, Kast dışı sayılan gruplar da vardır. Bunlara
“dokunulmazlar” denir. Kast sistemi Hinduizm inançlarından kaynaklanır. Belli
başlı 4 Kast vardır:
1 - Brahmanlar (rahip ve alimler)
2 - Kşatriya (prensler ve askerler)
3 - Vaikya (tüccar, esnaf ve çiftçiler)
4 - Çudra (işçiler, sanatkarlar)
Bu Kast’lar dışında, insanlığın en aşağı tabakası sayılan birde “Parya” sınıfı
vardır. Kast içinde en önemli yeri işgal eden Brahman’ların başlıca görevleri,
kurban ayinlerini idare etmektir; kutsal metinleri (Veda) korumak, dini ayinleri
icra etmek irsî haklarıdır.
Meslekler Kast’lara ayrıldığı gibi, evlenmeler de ancak aynı Kast içinde cereyan
edebilir. Yeme - içme, giyim - kuşam, nişan ve düğün merasimleri de her Kast
için belli özellikler taşır.
Bir sebep-sonuç kanunu olan karma,insanın geçmişte yaptığının gelecekte ayrıca
görüleceği esasına dayanır. İnsan ektiğini biçer. Bugün ekilen yarın
alınacaktır. İyiliklerin karşılığı iyilik,kötülüklerin karşılığı kötülük
olacaktır.
Karma, her kararın doğru ve yanlış sonuçlarını tespit eden bir kavramdır.
Karma’da asıl olan mükafat beklemeden hareket etmektir. Böylece sonuç bekleme
arzusu frenlenmiş olur. Karma’ya göre ölüm yokluk değil bir halden diğerine
geçiştir.
“Ruhun bir bedenden ötekine geçtiği inancı” nın adı olan reenkarnasyon, karma
doktrine bağlı olarak doğmuştur. Reenkarnasyon inancına göre, bedenden ayrı
olarak ruhun ölümden sonra devamlılığı, ruhun kendi derecesi içinde yüksek veya
alçak bir şekilde meydana gelmektedir. Buna göre insan yaptıklarına uygun
tarzda, insan, hayvan veya Tanrı olarak yeniden doğar. Ölümden sonraki hayatta
mutlu olmak, hayatta iken doğru hareket etmeğe bağlıdır. Sonuç itibariyle herkes
yaptığından sorumlu tutulacaktır.
Reenkarnasyon inancına göre kişinin ölümden korkmasına gerek yoktur. İnsan
devamlı olarak tekrar doğuşlarla isteklerine kavuşur. Reenkarnasyon inancına
Yunan, Eski Mısır,bazı Hıristiyan Mezhepleri ve Tanrının Yolu Topluluğu gibi
dinlerde de rastlanmaktadır.
Hulul (Enkarnasyon-Avator-)
Sanskritçe bir kelime olan hulul “ Tanrı Vişnu’nun insan şeklinde kendini
göstermesi “ anlamına gelir. Hinduizme göre Tanrı her döneminde çeşitli
şahsiyetlere bürünerek kendini göstermiş, kötülüğü yok ederek,insanların
ihtiyacı olan kanunları bildirmiştir. Böylece tanrısal mesajlar sonsuza kadar
devam edecektir.
Hinduizmde ayin ve ibadetler 3 temele dayanır. Bunlar ;
Güzel ameller
Bilgi sahibi olmak
Tanrı ile beraber olmak
Bu gayelere ulaşmak için sırayla şu hususlar yerine getirilmelidir.
Ölenler için kurbanlar kesmek
Güneşe saygı göstermek
Doğumda ve ölümde ibadet etmek (düzenlemek)
Mukaddes metinleri devamlı okumak
Hakikat bilgisini elde etmeye çalışmak
Her an Tanrı’nın varlığını düşünerek O’na kullukta bulunmak
Hinduizmde ayin esnasında bir takım kutsal sözler telaffuz edilir “Om” en etkili
kelimedir. Hemen her yerde ibadet etmek mümkündür. Tapınaklar olmak la beraber
ibadet ve ayinler ferdilik tercih edilir. Tanrı her yerde yapılan ibadeti
gördüğü için, ibadetin belirli bir şekli ve düzeni yoktur. İbadetin ortak
sembolü kabul edilen “Om”, her ibadet ve yemekten önce,Veda’ları okumaya ve her
tür işe başlarken söylenir. İlk ibadete sabah şafaktan önce başlanır;doğuya
doğru dönülerek oturulur. Evlerde de genellikle tapınılan puta ayrılmış bir oda
bulunur.
İnekler yer,gök ve atmosferin anası sayıldığı için,inek ve öküzler
caddelerde,alış veri merkezlerinde veya diledikleri her yerde serbestçe
dolaşılabilir. Etinin yenilmesi yasaktır.
Tapınaklarda yapılan ibadet evdeki ibadetten biraz farklıdır. İbadete boru
çalınarak başlanır. Her köyde tapınak vardır. Büyük mabetlerin hemen yakınında
kutsal yıkanmayı sağlayan havuzlar bulunur.
Mabetlerdeki yıllık ayinler dışında ilkbahar , sonbahar ve yeni yılda özel
şenlikler yapılır. Bazı mezheplerde kabile başkanlarına bir nevi kutsallık
vererek onlara saygı gösterildiği,ölmüş kahraman ve azizlere de yardım için dua
edildiği görülmektedir. Kurban, Hinduizmde çok önemli bir yer tutar ve dini
hayatın eksenini teşkil eder. Tanrıların kudretlerini kurban sayesinde
gösterdikleri inancı tartışılamaz. Bu insanlar ancak kurban sayesinde tanrılarla
ilgi kurabilirler. Tanrılara sunulan her şey kurban edilir.
Kutsal sayılan 7 ziyaret yeri vardır. Hinduların hayatında önemli rol oynayan bu
kutsal yerlere ziyaret ve “Hac” seferlerinin en bilineni Benores’e yapılan
ziyarettir.
Günümüzde Hinduizm
Günümüzde Hindistan, Seylan, Pakistan, Nepal ve Hint Yarımadasında ki diğer
bölgeler de yoğun taraftara sahip olan Hinduizm mensuplarına dünyanın bir çok
ülkesinde de rastlanmaktadır. Hindistan’da Müslüman ve Sıkh Dini mensuplarına
karşı oldukça uzlaşmaz bir tavır sergileyen ve şiddetli çatışmalara neden
olmaktadırlar. 800.000.000 ‘un üzerinde inananı bulunan Hinduizm günümüz
dünyasında (özellikle Hindistan’da) insanların yaşamlarını etkilemeye devam
etmektedir
=============================================================================