Benim adım Kemal. “Arayış nedir” dedim kendi kendime, arayarak bir şey bulmak mı? Yoksa kendim olmak mı? Önce kendimi, sonra Rabbimi bulmak mı? Yoksa önce Rabbimi sonra kendimi bulmak mı? Çok zordu cevabını bulmak, önce Rabbimi bulmalıydım sonra kendimi, lakin kendimin kim olduğunu bilmeden nasıl bulacaktım Rabbimi?
Kimdim? Neden bu âleme gelmiştim? Beni gönderen Rabbim ne için göndermişti? Yoksa gönderen Rabbimdi, ne için göndermiş ise O, bana yolu gösterirdi, telaşa gerek yok dedim. Kendimi bilmeden önce aradım, bulamadıklarımla doluydu dünya. Bulmam için gerekli olan eksikti, yani ben eksiktim. İçimde aramaya başladım, kendimle kâinata baktım her şey kusursuzdu. Bende idrak varken tabiatta yoktu, lakin sanki his vardı, vakti gelince o vakti biliyordu, onlara bu vakti bildirten Rabbimdi. Öyle ise bana da bildirmesi için bir şey göndermişti. Gönderdiği o kadar şey vardı ki sayamadım, aradım. Bir gün karşıma İslam’la iman çıktı, sanki benim için gönderilmişti. Benim hayatımın yoluna koyulmasından öte önce insanlığın hayatının yoluna koyulmasını söylerken sıkıca sarıldım. Çoğu zaman, yola çıkmış olsam da kılavuzumu Rabbim göndermişti. Lakin çevreme bakınca benim gibi karmaşık duygu ve hevesler içinde yaşarken maddiyata koşan, maneviyata bakmadan es geçenleri gördüm, ben de onlardan birisiydim. Ben de mi onlar gibi yanıma almadan yola devam edecektim, bunu düşünmek uykularımı kaçırmıştı. Rızkımı Rabbim veriyordu, hastalandığımda şifasını veriyordu, dert keder içinde kalsam da dermanını gönderiyordu. Öyle ise benim de bunlara karşı bir şükrüm olmalıydı. Bu şükür dilden öte kullukla verdiği görevin bana yüklenen ne ise onunla şükür etmeliydim.
İlk başlarda “bulamazsam” aklıma takılınca kendi kendime: “Ne telaş ediyorsun, bulmayı nasip eden Rabbinse neden O’na şüphesiz güvenerek yol almıyorsun? Hem sem kimsin ki, Rabbinin mutlak güç ve kudretine güvenmiyorsun? “Ol” deyince yaratan Rabbin ise “bulamazsam” kelimesini aklından çıkar” dedim. Demek ki bir derdimin olması gerekiyor. O neydi, kendi çıkarım mıydı? Dedim kendim içinse çıkar, olmaz öyle ise nedir dedim? Okudukça, imanın kapı ve pencerelerini araladıkça insanlığın derdine derman olmak için yaratıldığımı anladım. İlk başlarda anlayamadım, daha sonrasında şoke oldum. Anlam görev layık olmak anlamında! Ben tek başına olduğumu sansam da Rabbim yanımdaydı, bunu idrak ettim. Bende güç olmasa da sonsuz kudret ve güç sahibi Rabbim yanımdaydı. Benim niyetimi ölçerek, duruşuma bakarak beni imtihan ettiği gerçeğine ulaşınca her şeyi anlamış ve kavramış oldum. Kavramış ve anlamış olmam beni yola sevk edecek miydi, bu önemliydi. İçimdeki iman bir şeyler fısıldıyordu bana.
– Beni neden sadece içinde taşıyorsun ki? Benim görünür olmam gerek seninle, elindeki poşette neler var?
İçimden fısıldadım.
– Akşama ve yarına yiyecek içecek bir şeyler.
– Akşamı anladım da, daha yarın olmadan yarın için nedir bu endişen?
– Olmasın mı?
– Olsun da böyle olmasın, bak karşıda Remzi amca geliyor eli boş eve gidiyor, bir şeyler alacak parası yok, yarın için olanları ona ver. Onun hakkını Rabbin vermen için sana verdi.
Şaşırdım kaldım, evet aynen de böyle idi. Koşarak Remzi amcaya vardım.
– Selamun aleyküm Remzi amca nasılsın?
– İyiyim evladım Rabbime bugünümüzü verdiği için şükürler olsun.
Kapısının önüne kadar yürüdükten sonra yarın için aldıklarını eline vererek.
– Kusuruma bakma Remzi amca, biraz geç kalsam da…
– Ne kusuru evladım, kusuru olmayan kul mu var? Gelmen alman yeter evladım Allah razı olsun.
Yüzündeki tebessüm, samimiyet beni öylesine mutlu etti ki, dünyanın tüm malları verilse böylesine sevinen kul olmazdım.
Anladım ki Rabbim mezarımda, gülistan bahçesini açarak koklamamı, bu kokularla kendisine varmamı istiyordu. Benim yaptığım fazla bir şey yoktu, yine nusretiyle yardım eden Rahmet sahibi Rabbimdi. Rabbim kullarını böylece son ana kadar yalnız bırakmayandı, binlerce kez şükürler olsun. Aşkla sevmek bir anda kalbime sızarak girmişti, gönderen Rabbimdi, bunu bilmiştim. Kendimi bildikten sonra Rabbimi sonrasında aşkla sevmeyi bilmiştim ya, artık başka bir şey bilmeme gerek yoktu, hepsi içinde mevcuttu zaten.
