Aslında başlıkta okuduğunuz gibi yardımseverlik üzerine bir kaç kelam etmek isterim müsaadenizle… Şuan Konya yolundayız. Hatay istikametinde seyre devam ediyoruz. Bir otobüs insan sadece vicdani huzurlarını daha da güzelleştirmek için kardeşlerine yardıma gidiyorlar. Herhangi bir karşılık yada beklenti var mı, tabii ki hayır. Çünkü konuşmalara baktığımızda her birinde ortak bir temenni yada vicdani bir rahatsızlık var. “Orada ki arkadaşlarımıza yardım etmemiz lazım. Ya onların yerinde biz olsaydık.” İşte bu kelimeler aslında bizim toplumumuzun içerisinde halâ güzel insanların olduğunu, sadece içten bir tebessüme sebep olup sadece bir Allah razı olsun kelimesini duymak için o kadar yolu gitmenin boşu boşuna olmadığını bize sonuna kadar gösteriyor.
İslam tarihindeki meşhur olaylardan birisi olan ensar ve muhacir olan iki topluluğun sadece temiz bir inanç vesilesiyle ve insan onuruna yaraşır bir ömür tüketip Allah yolunda rıza-i ilahi yolunda birbirlerine sonuna kadar son damlasına kadar destek olduklarını hepimiz biliyoruz.
Peygamber Efendimizin (s.a.v.) beyan ettiği köpeğe su verme hadisesi, Ebu Hureyre’nin sahipsiz kedilere sahip çıkması, kedilere çok fazla şefkat beslemesi hadisesi, Osmanlı tarihinde kendilerine sığınan kimseyi teslim etmeme hadiseleri ve Çanakkale cephe savaşları esnasında esirlere iyi muamele olayları gibi onlarca örnek verilebilir. Bu örneklerin her biri aslında bizim tamda şuan ki halimizin nerelere hangi temellere dayandığını gösteriyor.
Yardımseverlik, koşulsuz her hangi bir karşılık beklemeden bir ses bir nefes olabilmek ne muazzam bir duygu olsa gerek. Toplumumuzun hatta toplumların bu duyguları artık dejenere olduğu bir tarihten geçiyoruz. Lakin bizim toplumumuz için size şunu söyleyebilirim ki hâlâ dini, manevi ve insani duygularımız afet derecesindeki olaylar karşısında birlik beraberlik hissiyatı içerisinde dimdik ayakta olduğunu tüm dünyaya kanıtlıyor.
Fazla söze hacet yok demeden Kahramanmaraş ve çevre illerde izlediğiniz deprem görüntülerini anlayabilmek için deprem bölgesinde olup o insanlarla aynı havayı paylaşmak en büyük empati vesilemiz olabiliyor. Lakin şunu da belirtmek isterim ki bu depremlerin Allah’ın bize karşı bir ikaz, bir uyarı yaptığı gerçeğini, bu tür olayların da bir imtihan vesilesi olduğu gerçeğini her daim aklımızın bir köşesinde tutmamız gerekiyor.
Malumunuz önemli olan iyi günde değil çok kötü bir günde yanında olabilen insanların değerini bilmektir.
Ve unutmamak lazım arkadaşlar. Yardımseverlik de bir imtihandır.
Hatay bölgesine yardım için giden otobüsün içerisinden herkeslere selam ediyorum…