Şükran; bize anlamlı gelen her hangi bir şeyi takdir etmek, ona minnet duymak, kıymetini bilmek manasına gelir. Kısacası hayatımızdaki küçük şeyleri takdir edebildikçe ortaya çıkan bir memnuniyet hâlidir.
Hayatımızda şükrana yer vermek nasıl bir durum olurdu? Gün içinde şükran pratikleri yapmak hayatı uzun vadeli daha doyumlu hale getirir bu da ve keyifli bir yaşamı da beraberinde getirir. Böylece zorluklar karşısında daha esnek ve dayanıklı olabilmek mümkün hale gelir. Bilinçli farkındalığın temelinde şu anda bulunduğumuz anın hissetmek vardır. Bunun bir adım ötesinde yaşadığımız anın kıymetini bilmek gelir. Şükran pratikleri olumsuza odaklı zihnimizi iyi olanları fark etmek yönünde geliştirir ve bizi daha özgür ve rahat hissettirir. Böylece sürekli huzursuz hissetmek ve hayatımızdan yakınma gibi alışkanlıklarımız dönüşüm geçirmeye başlar.
Şükran bir duygu hali olduğu kadar aynı zamanda bir beceridir de. Şükran pratikleri yaparak dikkatimizi bize iyi gelen detaylara yönlendirmiş oluruz. Bu alanlardan keyif aldıkça şükran duyar, şükran duydukça da hayattan keyif alma kapasitemizi genişletmiş oluruz. Pratik yapmayı sürdürdükçe hayatla bağlantıda hissetmek ve olumlu ayrıntıları fark etmek kendiliğinden olmaya başlar.
Şükran duymak için hayatımızda bize şükran duygusunu hissettiren şeyleri fark etmekle başlayabiliriz. Kendimize hayatımızda olan değerli şeyleri hatırlatmak için ‘Şükran Kavanozu” yapabiliriz. Sonra her gün bu kavanoza teşekkür ettiğimiz şeyleri birer kağıda yazarak atabiliriz. Bu teşekkürler sıradan gibi görünen günlük şeyler de olabilir. Mesela; hava böylesine güzel olduğu için teşekkür ederim gibi. Zaman geçtikçe kavanoz teşekkürle dolup taşacaktır.
Daha sonra zor geçen bir günde kavanozumuzdan bir kağıt çekip kendimize kaynaklarımızı hatırlatabiliriz.
Bir de Şükran günlüğü tutmak bize iyi gelebilir. Düzenli olarak her gün birkaç dakikamızı ayırarak Şükran günlüğü tutmayı bir beceri geliştirme pratiği haline getirebilir. Bunu yaptığımızda iç sesimiz zamanla dağa olumlu bir tona bürünür. Giderek artan bu beceri sayesinde hayatımızdan aldığımız keyif de katlanarak artar. Daha iyimser ve daha öz güvenli hissederiz.
Metal sağlığımıza iyi gelen Şükran günlüğü aynı zamanda fiziksel sağlığımızı da olumlu yönde etkiler. Hayattaki minnettarlık seviyemizle kalp sağlığımızın birbiriyle ilişkili olduğuna dair bir çok araştırma bulguları vardır. Düzenli olarak Şükran pratiği yapmak bizi daha iyi alışkanlıklar geliştirmeye teşvik eder ve bağışıklık sistemimizi geliştirir.
Peki nereden başlayabiliriz? Kolay ve ulaşılabilir olduğu için hemen bir Şükran günlüğü tutmaya yada Şükran Kavanozu yapmaya başlayabiliriz. İlk olarak yapmamız gereken bir kağıt ve kalem. Bunu başlangıçta her gün yapamazsak da devam etme iradesinde bulunursak her küçük bir teşekkürde hayatımızı dönüştürecek büyük bir adım atmış oluruz. Bu teşekkürler soyut veya somut olabilir; Sağlığın, sabahları içtiğin kahve, sana iyiliği dokunan bir kişi, bir şarkının seni alıp götürdüğü hayaller, lezzetli yemekler vs.
Bazı günlerde zorlanmalar yaşayabilir, duygusal inişler çıkışlar yaşayabiliriz. Böyle zamanlarda Şükran duymak yaşadığımız stresin etkisini hafifletir. Çok stresli olduğumuzda bakış açımız olumsuz ve kontrol hissimiz daha düşük olabilir. Bu dönemlerde elimizden gelen bir şey olmadığına inanmaktır da hâlâ kontrolümüzde olan şeyler vardır. Bu gibi durumlarda varlığına minnet duyduğumuz şeylere odaklanmak umudumuzu diri tutar. Bazı şeylerin karşısında umutsuzluğa kapılmadan elimizden geldiğince çabalayarak iyi hissetmenin kapılarını aralayabiliriz.
Bakınız Rabbimiz Nisa Suresi 147. Ayette ne diyor;
“Eğer siz şükredip inanırsanız Allah size ne diye azap etsin. Allah, iyiliklerin karşılığını bol bol veren ve her şeyi hakkiyle bilendir.”
Selam ve dua ile…
Böyle güzel yazıya denk geldiğim için binler şükürler olsun…
Şükranlığımızı arttırmada vesile olan sizlerede şükranlarımı sunuyorum…
Vesselam