9.4 C
Bursa
3 Aralık 2024 Salı
spot_img
Ana SayfaGenelHz. Süleyman'ın (a.s.) Vefatı ve Çıkarılacak Dersler

Hz. Süleyman’ın (a.s.) Vefatı ve Çıkarılacak Dersler

Yaklaşık 20 yaşlarında hükümdar-peygamber olan, hükümranlığı yaklaşık 40 yıl süren, 53 yaşında vefat ettiği rivayet edilen Hz. Süleyman (a.s.), Allah tarafından kendisine bahşedilen üstün lütuflara ve ayrıcalıklara mahzar olmuş saltanat sahibi bir peygamberdir.

Kur’an’da 16 yerde ismi geçen Hz. Süleyman’ın (a.s.) üstün kılındığı, Allah katında büyük bir değeri olduğu, şükreden, salih, zeki, anlayışlı ve karmaşık meseleleri dahi çözüme kavuşturabilecek bir hikmet ehli olduğu bazı ayetlerde geçmektedir.

Hz. Süleyman (a.s.)  çeşitli sebepler yüzünden Allahtan kendisine eşi menendi olmayan bir saltanat istemiş ve Allah da bu duasına icabet etmiştir.

Sad Suresi 35-38.ayetlerde Hz. Süleyman’ın (a.s.) kendisi için ettiği duaya şöyle yer verilir.

“Rabbim” dedi, “Beni bağışla; benden sonra hiç kimsenin ulaşamayacağı bir hükümranlık ver bana. Lütfu sınırsız olan yalnız sensin.” Bunun üzerine, emriyle dilediği yöne doğru tatlı tatlı esen rüzgârı, bina kuran ve dalgıçlık yapan bütün şeytanları ve zincirlerle bağlanmış diğer yaratıkları onun buyruğuna verdik.

Böylelikle Allah Hz. Süleyman’ı (a.s.) ilim, zenginlik ve saltanat ile donatmış, emrine esen rüzgarları amade kılmış, kuş, karınca gibi bazı hayvanlarla konuşabilme yetisi vermiştir. Cinlerden, insanlardan ve kuşlardan ordulara sahip olan Hz. Süleyman’ın, (a.s.) işlerini yapması için şeytanların bazılarını görevlendirdiği yine Kur’an’da geçmektedir.

Peki zenginliğinin sınırı hesap edilemeyen Hz. Süleyman (a.s.), nasıl vefat etti ve bundan alınacak dersler ne olmalı?

Sebe Suresi 14.ayette Hz. Süleyman’ın (a.s.) vefatı şöyle anlatılır:

’Süleyman’ın ölümüne hükmettiğimizde, öldüğünü ancak asasını (veya tahtını) kemiren ağaç kurdu  sayesinde anlamışlardı. Süleyman’ın cesedi yere yıkılınca ortaya çıktı ki, eğer cinler gaybı bilmiş olsalardı o aşağılayıcı eziyete katlanıp durmazlardı.’

Cinlerin aşağılayıcı eziyete katlanmaları onların zor, yorucu ve angarya işlerde çalıştırılmalarına binaen kullanılan bir tabirdir. Yine cinlerin gaybı bildiklerini iddia ediyor oluşu da bu ayet ile yalanlanmış ve geleceğin Allahtan başka ve Al-i İmran Suresi’nin 179. ayetinde belirtildiği gibi, Allah’ın gaybı bildirmeyi dilediği peygamberler müstesna, kimsenin bilemeyeceği ortaya konmuştur.

Hz. Süleyman’ın vefatı bir tevhid mücadelesi örneğidir. Çünkü gaybı Allahtan başka hiçbir varlığın bilemeyeceği, gaybı bildiğini iddia eden cinlerin de ancak küçük bir ağaç kurdu sayesinde Hz. Süleyman’ın (a.s.) ölümünü öğrendikleri ve acziyetleri ortaya çıkmıştır.

Şu kahve falları, su falları, kum falları, el falları, günlük burç yorumları veya bazı sahtekar kişilerin geleceği bildiği iddiaları gerçeği yansıtmadığı gibi, insanı Allahtan ümit kesip başka kaynaklara bağladığı sebebiyle de şirk bataklığına gömmektedir.

Daha önce Allah’ın hiçbir kuluna böylesi bir zenginlik ve hükümranlık vermediği Hz. Süleyman’ın (a.s.) vefatından diğer bir çıkartmamız gereken ders ise;  dünyanın gelip geçici olduğu ve ölümün zengin-fakir ayırt etmeden ansızın herkesin kapısını çalacağı…

Nitekim dünyanın faniliğini ve Hz. Süleyman’ın (a.s.) cinleri, rüzgarları, hayvanları ve şeytanları dize getirecek mülk ve saltanatının bile geçici olduğunu Ziya Paşa ne kadar güzel dile getirmiş.

‘Seyr etti hevâ üzre denir taht-ı Süleymân,
Ol saltanatın yeller eser şimdi yerinde!..’

 ‘Süleyman’ın tahtı hava üzerinde uçuyordu derler,
O muazzam saltanatın bile yerinde şimdi yeller esiyor.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SOSYAL MEDYA

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
4,338TakipçilerTakip Et
- Reklam -spot_img

Yeni İçerikler

Son Yorumlar

Hatice yorumladı Yalan Dünya
Sümeyye yorumladı Yalan Dünya
Başak koçoğlu yorumladı Gençlik ve Din
Yunus yorumladı Gençlik ve Din
Levent Ateş yorumladı Gençlik ve Din