Küçücük bir çocuğun gözünde hüzün,
Parçalanmış umutlar ile kol geziyor ölüm.
Yazamadı kalem acıyı bir türlü kağıda,
Yarım hikâyeleri de anlarız elbet bir gün.
Gökyüzü kızıl renkte, umutlar ise uzak,
Küçücük bir el üşümüş, sıcaklık arar.
Şarapnel parçalarını savurur durur alçak,
Düşlerine bile barut kokuları katar.
Ey Gazze’li çocuk, sen mazlumların sesi,
Cesaretin dev gibi titretir durur herkesi.
Her adımında yankılansa bile ağıtlar,
Dünyaya dik duruşunuz ile verdiniz dersi.
Ama bilirim, gözündeki ışıklar sönmez,
Küçük ellerin duaya kalkmış, inmez.
Her gülüşün bir direniş olur zalime,
Attığın adımların sevabı bil ki bitmez.
Elbet bir gün, yıldızlar gökyüzünde parlar,
O an, çocukların yüreği sevinçle çarpar.
Gülüşün baharı müjdesini getirir,
Zaferin işareti, Siyonistleri mum gibi eritir.