Ağladıkça damlası dikeni kırar,
Acıyı hisseden yaprak derdine ağlar,
Tıpkı teselli bekleyen bülbül gibi,
Her saniye ötüp, ölmeden ölümü yaşar.
Kurur ama gitmez içindeki dert,
Gülümseyip, bülbüle verir ilahi işaret,
Ebede yol uzadıkça, beni de sürükler,
Sabırdandır ecri, nefsinedir nedamet.
Gül kokulum, yağmurun suyu ile yıkanmış,
Görsen, ne güzelliğe sarıp sarmalanmış,
Meğer beni benden alan ilahi aşkmış.
Gerisi, benim için birer masalmış.
Kaybolun, gözlerim gülü seyretsin,
Bülbülüm, sitemli yüreğine ne desin?
Geceye benzer içim, gel senle şenlensin,
Senle, dünyam sevda tohumu ile yeşersin.