17 C
Bursa
21 Kasım 2024 Perşembe
spot_img
Ana SayfaÇocukAyna Nöronlar Ve Namaz Eğitimi

Ayna Nöronlar Ve Namaz Eğitimi

Çocuğuma, öğrencilerime namaz kıldırmak istiyorum ama ne yaptıysam onlara namazı sevdiremedim mi diyorsun? Onlar ben varken namazlarını kılıyorlar ama yalnız kaldıklarında buna devam etmiyorlar mı diyorsun? Sorunun çözümü ayna nöronlar olabilir.

Ayna nöronlar (mirror neuron) kavramı 1940’larda ortaya çıkmış nispeten yeni bir bilimsel keşif olduğu söylensede psikolojiden, felsefeye, siyasetten, kitle yönetimine bir çok alanda kendisine yer edinmiş işlevsel bir mekanizmadır. Eğitim alanında yeterli çalışmalar yapılmamış, özellikle din eğitimi alanına adımını bile atmamış olsa da bu yapının nasıl çalıştığını öğrendiğimizde din eğitimi alanında da kullanabileceğimizi söyleyebilirim.

İtalyanın Parma Üniversitesinde hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda, bir muzu almaya uzanan maymunun beyninde elektriksel aktivasyonların olduğu görülmüş ki bu sıradan durumda şaşılacak bir şey yok. İlginç olan ise şuymuş: Muzu almaya uzanan maymunu izleyen başka bir maymunun da beyninin aynı bölgesinde sanki o muzu kendisi alıyormuş gibi elektriksel aktivasyonun olduğu görülmüş. Yani bir o hareketi yapmasa da sanki yapıyormuş gibi hissetmesiymiş asıl şaşırtıcı olan. Bu mekanizma acaba insanlarda da var mıdır diye düşünen başka bir ekip bir grup insanı iki kısma ayırmış. Birinci kısımdakilere ekşi yemek verip bunu yemelerini söylerken diğer bir gruba ise sizde sadece bunları izleyin demiş. Sonuç inanılmazmış. Ekşi yemek yiyenleri izleyen ikinci kısımdaki insanlar sanki o ekşi yemeği kendileri yiyormuş gibi beyinlerinde elektriksel aktivasyonlar oluşmaya başlamış. Bu gibi benzer deneyler farklı biçimlerde de yapıldığında benzer sonuçlar elde edilmiş.

Araştırmacılar ‘’Biz; bir şey yapan, yiyen, futbol oynayan, filmlerde savaşan insanları izlediğimizde bir olayın içinde olmasak bile sanki o olayı yapıyormuş gibi hissetmemize neden olan bir nöron grubu taşıyoruz bu sistemin ismine de taklit özelliğinden dolayı ayna nöronlar diyoruz’’ demişler.

Bu mekanizmayı bir öğretmen dersini, bir imam namaz ibadetini, anne baba çocuğuna diğer dini veya kültürel öğretileri anlatırken kullanabilir. Öğretmen dersi anlatırken gerçekten öğretmeye istekli olursa ve bu yüz ifadelerine de yansırsa onu izleyen öğrencilerinde bir çoğu dersi anlamaya istekli hale gelecektir, ima ya da anne baba namaz ibadetini anlatırken yüzünde, hareketlerinde sevecen ve istekli bir tavır takınırsa çocukta bu eğitimi almaya ve uygulamaya istekli hale gelebilir. Ya da anne baba namaz kılarken bitsin de kurtulayım şeklinde değil de, istekli ve huzurlu bir şekilde bunu yaparlarsa çocuk, o ibadeti yapmasa bile beyninde sanki o ibadeti yapıyormuş gibi elektriksel aktivasyonlar oluşabilir ve umudumuz odur ki bu zamanla somut olarak ibadet şeklini alabilir.

Galiba bu yüzden söylemek değil, bizzat severek bir işi yapmak, güzel bir örnek olmak gerekir. Bu yüzden kuru söz, kuru kalpli gerçekten isteyerek değil, şartların onu kolundan tutup sürüklediği insanlar yetişmesine sebep olabilir.

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SOSYAL MEDYA

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
4,338TakipçilerTakip Et
- Reklam -spot_img

Yeni İçerikler

Son Yorumlar

Hatice yorumladı Yalan Dünya
Sümeyye yorumladı Yalan Dünya
Başak koçoğlu yorumladı Gençlik ve Din
Yunus yorumladı Gençlik ve Din
Levent Ateş yorumladı Gençlik ve Din