3 C
Bursa
24 Kasım 2024 Pazar
spot_img
Ana SayfaGenelİnsanın Varoluş Hikayesi

İnsanın Varoluş Hikayesi

Önce…

Hazırlanıyor âlem… Büyük doğuşa, büyük varlığın dünya sahnesine çıkışına… ruh harekete geçmeye hazırlanıyor. Binlerce, milyonlarca insan ele ele bir varlığın hazırlanışına şahitlik ediyor. Varlığın düşünce, ruh, nefis, beden kodları belirleniyor. Ortaya çıkacağı dünya sahnesindeki rolüne uygun bir mod yükleniyor. Doğacağı coğrafya, içine çıkacağı toplum büyük bekleyiş içinde…

Doğum…

Önce nefisler çiftleşiyor, sonra bedenler. İnsan varlığına ortak eşini arıyor. Bu eşin bulunuşu yine kendilerinden olacak yeni bir insanın bekleyişine geçiliyor. Bir damla su, milyonlarca eş arasında yine en uygun olanı arıyor. Tek başına bir varlığın oluşumuna gücü yetmiyor. Bulduğunda varlığın mayası gerçekleşiyor. Saat saat, gün gün yeni bir beden ve ruh hazırlanıyor. Eller, ayaklar, gözler, kulaklar… Müthiş oluşum meydana gelmeye başlıyor. O artık duyumsuyor âlemi… Dışarıdan gelen sesleri, hissedilen duyguları… Yavaş yavaş hareketleniyor. Bir yuvadan bir yuvaya, bir dünyadan bir dünyaya… Vakit gelmiştir artık… Diriliş anı geldi. Çıkmaya hazırdır. İlk nefesini almaya, ilk şahitliğini yapmaya… Doğuran annesinin çektiği acıları o hissetmiyor. o meydana çıkmak derdinde… Vakit gelmiştir, ertelenemez. Bu dünyada biraz daha kalsa boğulacak. Onu bekleyenler sesini duymak istiyor. Varlığının ilk belirtisini. Ve ilk çığlık. İnsan ilk önce çığlık atıyor. Ciğerine dolan nefes ona tüm doğanların ortak sesini çıkarıyor. O çığlık atarken, acı çekerken; herkes mutlu.

Yaşam…

Aldığı ilk nefes… Ardından beslenme ve giyim ihtiyacı… Anneden süt ile besleniyor… Sesler, yüzler, öpücükler… Önce hissederek anlıyor… İçlerinden birinin sarılışı, öpüşü çok farklı. Bu annedir. Ardından bir ses, bir otorite olduğunu görüyor. Bu babadır. İlk kelime, ilk yürüyüş, ilk cümle… Öğreniyor, dinliyor, düşünüyor. Gördüğü her obje bir anlama savaşını beraberinde getiriyor. Bu vesileyle en büyük savaşa başlamış bulunuyor. Anlamak dünyanın en zor işi çünkü. Kelimeleri yazma safhası gelmiştir. Sesleri bedenleştiriyor. Eğitiliyor, öğretiliyor, öğreniyor. Öğrendikçe kendisini de anlamaya başlıyor. Bir iradesinin var olduğunu ve bunu bir karara dönüştürmesini öğreniyor. Eleştiriyor, soruyor, sorguluyor, okuyor… Öğrendiklerini kendi varlık kodlarındaki yapı ile birleştiriyor, harmanlıyor. Dünyaya şekil vermeye, bir unsur olmaya başlıyor. Artık bir mücadelesi vardır. Edindiği değerler ile bir örneklem oluşturuyor… Kendi eşini arıyor. Bir yuva kuruyor. Yeni akla beden veriyor. Bir yandan da zaman erimektedir. Bu bitişe önce beden işaret vermektedir. Kollar, eller, gözler… Azalmaktadır azar azar… Tükenmektedir… Dünya ile alışverişini sonlandıracaktır. Kaçınılmaz sonu bazen bekler, bazen öteler, bazen unutur. Ama hiçbir şey bu sonu değiştirmeyecektir…

Ölüm…

Verilen ruh… Emanet edilen… Ruh sahibine dönüş hazırlığındadır. Ne erkendir, ne de geç. Tam vaktidir. Çıkış hazırlığındadır ruh. Beklemeyecektir, ertelemeyecektir. Artık ses vermeyecektir. Son sözleridir söyledikleri… Geride sırasını bekleyenlere söyleyeceği fırsat varsa eğer… Bazen bu fırsat bile yakalanamıyor… Tükeniyor, verildiğinde huzur veren ruh bazılarına acı, bazılarına huzur vererek çıkmaya hazırlanmaktadır. Bu hazırlığı görenler teslimiyetle veriyorlar emaneti. Buna hazırlıklı olmayanlar vermek istemezler emaneti. Biraz daha mühlet verilmesini beklerler. Ama hiçbir şey sonu erteleyemez. Ve bedeni terk eder ruh. Büyük birleşme sona ermiştir. Herkes ait olduğu yere dönüyor. Ruh rabbine, beden toprağa…

Sonra…

Hayat bitmemiştir. Sadece mekân değişmiştir. Ruh emanet edildiği sahibinin dünya hayatındaki olduğu hal üzeredir. Sözler, eylemler, duygular, arzular, hevesler, acılar… Öldüğü hal üzeredir. Bu hal devam etmektedir. Değiştirilemeyecek bir hal. Müdahale edilmeyecek. Yaşadıkları ya ona azap vermektedir, ya da huzur. Bu azap cehennem, bu huzur cennet olmaktadır. Sevdikleri buluşmaktadır. Arkadaş, yoldaş oldukları onu yalnız bırakmaz. Dünyadaki yapılanların hesabı görülmektedir. Sırlar açığa çıkmaktadır. Örtülen, saklanan, gizlenen, unutulan hiçbir şey yoktur artık. Ama hiç bir şey ne kimseyi haklı, ne de haksız çıkarmaya yetmeyecektir. Yaptıklarını varlık aynasında görmektedir. Ruhlar âlemi vardır artık. Beden, cisim yoktur artık. Yeni bir beden, yeni sınav yoktur.

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SOSYAL MEDYA

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
4,338TakipçilerTakip Et
- Reklam -spot_img

Yeni İçerikler

Son Yorumlar

Hatice yorumladı Yalan Dünya
Sümeyye yorumladı Yalan Dünya
Başak koçoğlu yorumladı Gençlik ve Din
Yunus yorumladı Gençlik ve Din
Levent Ateş yorumladı Gençlik ve Din