7.4 C
Bursa
27 Aralık 2024 Cuma
spot_img

Mübarek Aylar

Mübarek üç ayların tam ortasındayız. Recep, Allah ın ayı, tohumları ekme zamanı. Şaban, Peygamberimiz’in (S.A.V.) ayı tohumları ekenlere sulama vakti. En son Ramazan, hasat vakti.

Kandilleri de bir bir geride bıraktık önümüzde yalnızca Kadir Gecesi kaldı.

Mümin zamanı iyi kullanandır. Kendisine verilen mahdut ömrün bilincindedir. Hızla akan, elinden kayıp giden vakte imzasını atıp izini bırakır. Her nefesini zikirle, istirahatini fikirle, haline hamd ve şükürle doldurur.

Neden yaratıldığının farkına varan için çok dikkatli davranmak kaçınılmazdır. Rabbim hesabı görürken mahşerde saat saat görecektir. Her saat bir sandık içinde getirilir. İçinde Allah’ı andığı bir an varsa o sandıktan muhteşem kokular ve ışık yayılır. Anmadan dolmuşsa o bir saat, o zaman korkunç kokular ve simsiyah bir duman yayılır. Tüm ömrü böyle saat saat getirirler, her anın kıymetinden haberdar olalım diyedir bu ihtar ve müjde.

Allah kulunu başıboş bırakmamış. Her halini kontrol altında tutsun diye ona hepsinin işleyişini bildirmiş. Tırnak kesmenin tarifi, yemek yemenin usulü, banyonun, uykunun her durumun bir kuralı var. İçinden geldiğince hareket etmeye bırakılmış tek bir davranış yok.

Rabb’im kullarından sınırlı zamanlarını ziyan etmemeleri, onu kazanca çevirmeleri için sınırlar çiziyor.

Hem bizden zamanı yönetmemizi istiyor, hem de bunu beraber yapmamız yönünde teşvik ediyor. Cemaatle namazın sevabı tek kılınandan kat kat fazla. Birininki kabul olursa hepsini kabul ediyor. Bu ikna edici olmazsa zorlayarak haftada bir Cuma’yı farz kılıyor. Toplanın konuşun hal hatır sorun. Birbirinize yakınlaşın.

Bayram kutlamalarından önce yine beraber olun, bana secde etmeyin birbirinize sokulun. İftar verene su ile bile olsa, oruç açtırana yüz şehit sevabı. Hadi sofralarınıza beraber oturun. Yediğinden, giydiğinden ver paylaş. Ruhlarınız yakınlaşsın.

Kazancını böl, riskin dışında kalan ihtiyacı olanın hakkı. Hadi uzat ver. Yemin kefareti, oruç kefareti, günahların bazılarının affı için bir kişiyi doyuracak kadar ver. Giydir, O sana, sen ona meyledersin. Ruhunuz kucaklaşsın.

Rabb’im bizi sürekli birbirimize yaklaştırıyor. Emr-i bil maruf nehy-i anil münker. Bu kalkmadan kıyamet kopmaz. Ne demektir, iyiliği emredip, kötülükten men etmek. Allah (C.C.) kendine müslüman olarak ifade edilen duruma razı değil. O istiyor ki bir iyilik, sevap, hayır mı öğrendin, o sana emanet hemen onu anlat, onu duyur. Bir haram bir kötülük mü var, ona mani ol, elinle, dilinle veya kalbinle. Kendi başına dağ başlarına çekilir ibadet ederdik, belli ki şimdikinden çok daha kolay Cenneti hak ederdik. Rabb’im bunu istemiyor. İnsan sosyal yaratılmış. Gerçek sosyallik, sanal değil. Elin eline gözün gözüne değecek kadar gerçek. Komşu hakkı anlatılırken sahabeler biz mirasa da ortak diyecek sandık ifadesini kullanmışlar.

Arkadaşın hakkı, eşin hakkı, dostun hakkı, annenin babanın hakkı, uzayıp gidiyor gerçek sosyalleşme kurallarımız. Hesabını vereceğimiz haklarımız.

Günde beş kere ısrarla huzuruna çağıran Rabb’im, namazda ettiğimiz her duada diğer kulların hakkını da veriyor. Aleme daima hayır ve iyilik diliyoruz. Bunu ihmalde onların hakkını isteyeceğini belirtiyor. Nasıl bir ortaklık.

Mahşerde hiç tanımadığı kişiler gelip hak isteyince, kul bunları tanımıyorum diye itiraz edince melekler, sen kendi halinde ibadet ederken onlar ulaşabileceğin mesafede günah işliyordu uyarmadın. Kılmadığın namazda onlara dua göndermedin diye cevap verecekler. DEHŞET.

Adeta nakış gibi birbirimize iç içe geçiriyor hallerimizi Rabb’im. O biliyor bizim nasıl bir yapıda teşekkül ettiğimizi ve devamımızın nasıl olduğunu. Artık bizim de bu gerçeklerle hareket etmemiz lazım.

Birlik ve beraberlik içinde zamana hükmederek. Beraberliğin zirve yaptığı Ramazan ayı geliyor. Aynı anda dünyanın dört bir yanında insanlar aç bir şekilde bekliyorlar, İçlerindeki yanlışlara pişman olup, doğruluğa ve iyiliğe kuvvetle niyet ederek. Semaya iniltilerle yükselen hayır dualar hasenatla karşılık buluyor. Bir anda şimşek gibi bir geçişle nimetlere uzanan eller ve Rabb’e yükselen şükürler, hamdler.

Dünyanın her yerinden her anından. Böyle bir ahengi hangi organizasyon yakalayabilir. Nasıl bir duyuru yapılırsa yapılsın bu ritim yakalanamaz.

İnsan muammasının zaman şifresi çok girift. Dinimiz bunu en ince şekilde kullanıyor. Günü saati ve saniyeleri netleştirerek. Öyle ki güneşe, aya bağlıyor evrensel ilkeyle. Beden saatini, doğa tesirini, iklim ölçüsünü birbirine harmanlayıp sana en lazım olanı en kolay şekilde elde etmeni sağlıyor.

Siyah iplik beyaz iplikten ayrılınca, nasıl bir ifade. Öyle tetiktesin ki ışığı takip ediyorsun, son suyun elinde duan dilinde bekliyorsun. Ve start, başlıyorsun kendini kontrole. Yemek, içmek ve tüm nefsani haller. Bedenine söz geçirmenin en çetin hali. Direnç sıkıntı, enzimler, hormonlar, asitler, yağlar. Beden mekanizması “ne oluyor” alarmları ile yavaş yavaş kabul ediyor, bu benim için, bu bana faydalı, bu ne güzel bir şey, oh rahatladım. Bunu bize kim bu netlikte öğretebilirdi? Kararları sürekli değişen sağlık öğretilerinde bu kadar katı kuralla ne kadar zamanda ispat edilip uygulanır olurdu? Mümkün mü? Asla.

Bize zamanla dansımızda doğru adımları ince ince anlatan dinimiz, usul usul gösteren Peygamberimiz (S.A.V.) karanlık hiçbir nokta bırakmadığı gibi çağın getirilerine uyum sağlayan açık ve esnek bir yapıyla önümüze seriyor her şeyi. Bize sadece teslimiyet ve samimiyetle uygulamak kalıyor.

Rabb’im hepimizin hayat yolculuğunu onun rızasını murad edinerek, Cennetinde cemaline kavuşacak şekilde tamamlamayı nasip eylesin.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ

1 Yorum

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SOSYAL MEDYA

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
4,338TakipçilerTakip Et
- Reklam -spot_img

Yeni İçerikler

Son Yorumlar

Ümmü Gülsüm Solmaz yorumladı Süreyya
Süreyya yorumladı Süreyya
Melek gün yorumladı Ruhun Secdeye Varışı
Melek gün yorumladı Hakikatin Yolu Meşakkatlidir