Bir yaratıcıya inanmak insanı özel hissettiriyor… Viktor E. Frankl ‘’İnsanın Anlam Arayışı’’ kitabında bir insanın en fazla ne kadar aşağılanabileceğinden ve insanlık vasfını ne kadar kaybedebileceğinden bahsediyor. Öldürülmek ve yakılmak için gaz odalarının önünde sıra bekleyen insanların, bir dakika daha geç ölmek için bir diğerinin arkasına geçme çabasını anlatıyor. Frankl; etiğin, hümanizmin, insanı bireyselleştirip özelleştiren tüm diğer garip sistemlerin çöküşünü şöyle ifade ediyor ‘’Hepimiz bir zamanlar birisiydik, şimdi ise bize kesin anlamda bir hiç gibi davranılıyordu.’’ Annenin en sevdiği çocuğu olman, okulun en sempatik öğrencisi olman, mahallenin en hızlı koşucusu olman, herhangi bir özel yeteneğin, gurur duyduğun geçmişin, kendine verdiğin değer ve diğerleri kepçelerle taşınıp derin bir çukurda üzerleri kapatılan insan cesetleri arasında seninkini özel yapmıyordu. Ama diyor Frankl, içimizdeki Allah’a olan umut ve bağlılık bizim hala insan olduğumuzu, özel olduğumuzu ve bir gün kurtulacağımızı düşündüren son şeydi.
Böylesi zamanlarda bile insanlar, bir yaratıcıya inandıkları için kendilerini özel hissedebiliyorlar. Günümüzde bakıldığında binlerce şehir içinden, milyonlarca mahalle içinden, binlerce cadde içinden, binlerce bina içinden, onlarca katın herhangi bir evinde yaşayan çoğu birbirinin aynı milyonlarca insan. İşte bu devasa kalabalık içerisinde Allah seni bulur ve kalbinin içine işler. Seni diğerlerinden özel kılar. Sadece kalburüstü kitle için geçerli olan hümanist mottoların ve seni toplumun herhangi bir parçası olarak gören sistemin aksine Allah seninle, günahınla, sevabınla, acılarınla, sevincinle ve dualarınla birebir ilgilenir. Dolayısıyla çocuk eğitiminde Allah inancının bu yönü ihmal edilmemesi gereken bir konudur. Çocuklara Allah’ın varlığıyla varlık, değer ve anlam kazanan kişiliklerimiz anlatılabilir. Böylesi bir dini tecrübeyi yaşamak çocuklar için faydalı olacaktır. Carl Gustav Jung’un şu kuşatıcı ifadeleri bu konuda önemlidir. ‘’Tüm dünya din hakkında ne düşünürse düşünsün, dinsel deneyim yaşamış birisi kendisine hayat, anlam ve güzellik kaynağı bir hazineye ve barışa kavuşmuş demektir. Bunun bir ilizyon olduğunu (Frued’a ithafen) hangi kritere dayanarak söyleyebilirsiniz.”