İmam Kazım
(a.s) ın annesi, Ümmü Hamide'nin gözü, eşi İmam Sadık (a.s)'ın
vefatı münasebetiyle, kendisini teselli etmek için gelmiş olan Ebu
Basir'e
ilişince, gözyaşları akmaya başladı. Ebu Basir'de, bir müddet ağladı.
Ümmü
Hamide'nin ağlaması durunca, Ebu Basır'e:
- İmam'ın can çekiştiği anda, hazır değildin! Tuhaf bir mesele oldu.
- Ne meselesi?'
- İmamın hayatının son anlarıydı. İmam ömrünün son dakikalarını
geçiriyordu.
Gözleri kapanmıştı. İmam, ansızın gözlerini açtı ve 'hemen şimdi
akrabalarım
ve yakınlarımın hepsini toplayın' buyurdu. Tuhaf bir (emir) istekti.
Böyle
bir vakitte İmam, madem ki emir vermişti, biz de gayret ettik ve
hepsini
topladık. İmamın yakınları ve akrabalarından gelmemiş kimse kalmadı.
Hepsi,
bu hassas anda İmam ne yapacak, ne söyleyecek diye hazırdılar ve
merakla
bekliyordı.
İmam, hepsini hazır görünce topluluğu karşısına alarak:
- Bizim şefaatimiz namazına önem vermeyen kimselere asla nasip
olmayacaktır'
buyurdu.
Bihar ul-Envar