Şeyhulislâm Zenbilli Ali Efendi (rh.), zamanın en büyük âlimlerindendi. Herkes tarafından sevilir ve sayılırdı. Sık sık tertip ettiği sohbet toplantıları çok samimi bir hava içinde geçerdi. Her sohbeti ayrı bir güzellikte olur, dinleyenleri coştururdu.
Bir yaz günüydü. Hava oldukça sıcaktı. Zenbilli Ali Efendi'nin evinin arka kısmındaki bahçede, ateş gülleri arasında sohbete oturulmuştu. Bir ara söz canlı cinslerine gelip dayandı. Hocanın, yakın arkadaşlarından biri ile aralarında şöyle bir diyalog geçti:
-Hocam, en
çok hangi kuşları seversiniz?
- Ben sadece kuşları değil, bütün hayvanları fazlasıyla severim.
- Peki hocam, insanlarla alâkalı ne düşünüyorsunuz?
-İnsanları da severim; ama hepsini değil. Hayvanların hepsi sevilmeye
lâyık oldukları halde, insanların hepsi sevilmeye lâyık değildir. Bazı
insanlar davranışlarıyla hayvanlardan daha aşağı düşerler.
- Sizce insan mı hayvandan üstün, yoksa hayvan mı insandan?
- İnsanlar hayvandan üstün yaratık olmalarına rağmen, hayvanların da
insandan üstün tarafları vardır. Meselâ onların içinde hiçbir müşrik ve
münkir, hiçbir yalancı-dolandırıcı ve sahtekâr yoktur!