Kelama başlamadan evvel, öncelikle herkese hayırlı Ramazanlar dilerim. Rabbim, bu ay içerisindeki tüm gayretlerimizin sonunu hayretle karşılaştırsın duasıyla, bismillah diyerek başlayalım…
Çevrenizi seyre daldığınızda, yüzleri güleç bir şekilde gayret sarf eden insanlara hiç dikkat ettiniz mi? Sıkıntı ve zorluklar altında ezilseler dahi hâlâ yaptıklarını aşk ile, tebessüm dolu simalarındaki içtenlikleriyle yapan insanlar var. Demek ki, bu çerçevede dünyaya bakarsak ne güzel şeylere tanık olacağız, kim bilir.
Gayret dairesinde aşk ile çalışıp, hiç somurtan, yüz çeviren ya da bunalan bir insan gördünüz mü peki? Ben söyleyeyim: Göremezsiniz. Çünkü bir işe içten ve samimi bir hâl ile başlayan bir insan, herhangi bir engel ile karşılaştığı zaman bile ona güzellik penceresinden bakar. O engele adeta ibret nazarıyla bakar. İbret nazarıyla bakılan bir dert bile zamanla güzellik dairesinden dökülen yağmur damlaları misali oluşan bir manzaraya dönüşür adeta.
Kültürümüz ve tarihimiz o kadar güzel ve zengin örneklerle dolu ki, isim isim bir kağıda yazsak yine de bitiremeyiz. İlim öğrenmekten tutun, sıradan bir ormancının ağaç kesimine, dağlarda çobanlık yapmaktan tutun da bilim alanında çığır açan keşiflere kadar her gayretimiz aslında insanlığa ve tüm canlılara fayda vermek üzerine bina edilmiştir. Peygamberat ise bu işin başını çekerek bizlere örnek ve önder olmuştur. Kur’an-ı Kerim’de ilim öğrenmenin, okumanın ve bilim üretmenin faziletlerini, canlılara iyilik yapmanın ve yardım etmenin güzelliklerinden bahsetmiyor mu, size sorarım.
Evet, ilim öğrenmek ve gayret mukabilinde tüm canlılara fayda sağlamak bizim asli vazifemizdir. Hem bu istikamette giden, Rabbinin rızasına nail olmuş olmaz mı? Yoruldum demek, yapamıyorum demek, zor geldi deyip bırakıp gitmek ve hatta dinlenmek bize yakışır mı hiç? Unutmamak lazım, her şeye ve herkese rağmen, zaman farkı gözetmeksizin ilahi rızayı kazanmak için yapılan her çaba, dökülen her ter ve her zorluk sonucunda elbet bir güzellik vardır. Ve bırakın istirahati, bu dünyaya değil, mezara bırakalım.
Vesselam…