16 C
Bursa
21 Kasım 2024 Perşembe
spot_img
Ana SayfaBiyografiBir Halk Kahramanı Şeyh Şamil

Bir Halk Kahramanı Şeyh Şamil

‘Kafkas Kartalı’ nam-ı diğer Şeyh Şamil. Kendisi Çarlık Rusyası’na karşı gösterdiği tarihi mücadeleden dolayı hala bu lakapla anılıyor. Dağıstan’da 1797 yılında dünyaya gelen bu kahramanın asıl adı Ali. Ancak kendisi sürekli hasta olduğu için adı değiştiriliyor, yeni adının ona manevi anlamda daha iyi geleceğine inanılıyor ve yeni adıyla Şamil yeni adıyla bir kez daha hayata doğuyor.

Irak’ta Mevlana Halid-i Şehrezori’den tefsir, hadis, fıkıh, tasavvuf, edebiyat, tarih ve fen bilimleri alanlarında dersler alan Şeyh Şamil, hocası tarafından kendisine halifelik makamı verilerek Kafkasya’ya gönderildi. Böylece tarih sahnesine çıkarak, Müslümanların ‘Gazavat’ adını verdikleri büyük bir direniş hareketine katılacak, adeta Müslümanların kader seyrini değiştirecekti. Öyle ki, onun önderliği ile dağınık olan ordular birleşecek, güçlenecek, düzenli bir hale gelecek hatta baruthaneler, tophaneler, silahhaneler yaptırılacaktı. Mamafih Ruslar tarafından Kafkasya’da yok edilmek istenen İslam kültürünü, birliğini ve özgürlüğünü de yeniden diriltecekti.

Elbette davasına dört elle sarılan Şeyh Şamil’in davasına titizlikle sahip çıkışı, savaş dönemlerinde maddi manevi yıpranmış Müslüman halkı için bazen zor olabiliyordu. Bu yüzden halkın bir kısmı o kadar yorulmuş ve bitkindi ki, bir antlaşma yapıp teslim olmayı kafalarına koymuştu. Ancak Şeyh Şamil bu niyetle karşısına kim gelse ona kırbaç cezası veriyor, bunu gören halk ‘ya istiklal ya ölüm’ bilincine el mahkum alışmaya çalışıyordu ama dayanamıyorlardı da… Bunun üzerine çareyi Şeyh Şamil’in annesinden yardım almakta buldular ve oğlu ile konuşmasını istediler. Annesi Şeyh Şamil’e teslim olma teklifini sununca Şeyh Şamil koymuş olduğu kanundan ödün vermedi. Binaenaleyh cezayı yaşlı bir kadın çekemeyeceğinden, ceza oğluna intikal ettirildi, böylece Şeyh Şamil kendini kırbaçlattırarak bu davada asla bir taviz olmayacağını bir kez daha göstermiştir.

1834 yılında bu hareketin başına geçen halk kahramanı, tam25 yıl sürecek bir direniş hareketini başlattı. Rus esareti altında can çekişen ve zulüm gören Kafkasya halkı için bir özgürlük mücadelesi başlattı ve 1842 yılında ise Çeçenistan ve Dağıstan’ın tek hakimi oldu. Rus zulmü altında ezilen pek çok milleti ortak bir çatı altında topladı ve Rus ordularına büyük tahribatlar verdi. Eşi menendi olmayan bu oluşumdan son derece rahatsız olan Ruslar, Şamil’in bütün ordularını yerle bir etmek istediyse de muvaffak olamadı. Şeyh Şamil Çeçenistan ve Dağıstan’dan sonra bu sefer de batıdaki Çerkezlerle birleşti ve Kafkasya’nın birliğini sağlamak amacıyla haklı bir direniş başlattı. 1853 yılında Sultan Abdülmecid’e mektup yazarak, Ruslara karşı birlikte mücadele çağrısı yaptı. Bunu memnuniyetle kabul eden Osmanlı Devleti, 1 yıl aradan sonra kendisine ‘Dağıstan Serdar-ı Ekrem’ unvanını vererek şereflendirdi.

Şeyh şamil her ne kadar başarıdan başarıya koşup, büyük grupları ve cemiyetleri bir araya getirip birlik olsa da, 1857 yılında Rusların saldırısına maruz kalır ve 1859’da  esir düşer.  Ancak bu esaret sıradan bir esaret değil, hatta bir konuk ağırlamaktan farksızdır. Nitekim Şeyh Şamil’in Rusya sürgününde yaşadığı şu ünlü anısını hatırlamadan olmaz.

Bir gün Rus Çarı esaret altındayken Şeyh Şamil’i yemek yemek için karşısına alır. Şeyh Şamil’in iştahlı bir şekilde yemek yediğini görünce yanındakilere: “Korkarım bu adam bizi de birazdan yer” diye söylenir. Şeyh Şamil bunu duyunca, “Korkmayın dinimizde domuz eti yemek haramdır” cevabını verir.

Esaret altında 10 yıl geçiren Şeyh Şamil karşısında Ruslar, her ne kadar düşmanı da olsa, asaletinden ve azametinden ötürü ona duydukları hürmet ve saygılarını her zaman diri tutmuşlar, hatta hac vazifesini yapmak için bile izin vermişlerdir. Bu izin üzerine önce İstanbul’a gelerek Sultan Abdülaziz ve şeyhülislam, sadrazam ve diğer nazırlar ile görüşen Şeyh Şamil, 7 ay kendisine ayrılan köşkte misafir edilmiştir. 25 Ocak’ta İstanbul’dan ayrılıp kutsal topraklara giden Kafkas Kartalı, Hac farizasından hemen sonra 4 Şubat 1871’de Medine’de vefat etmiş ve Cennetü’l-Baki’ye defnedilmiştir.

Gerek etkili hitabeti, hedefine kitlenmesi, gözü pek ve cesur olması, askeri ve siyasi dehası, dini ve idari otoritesi ile hem Dağıstan’da hem de bütün Kafkasya’da etkili oldu Şeyh Şamil. Bugün hala bir çok Müslüman ülkede çeşitli kurumlara, meydanlara ismi verilerek yad ediliyor. Ruhu şad olsun.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SOSYAL MEDYA

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
4,338TakipçilerTakip Et
- Reklam -spot_img

Yeni İçerikler

Son Yorumlar

Hatice yorumladı Yalan Dünya
Sümeyye yorumladı Yalan Dünya
Başak koçoğlu yorumladı Gençlik ve Din
Yunus yorumladı Gençlik ve Din
Levent Ateş yorumladı Gençlik ve Din