Site icon İslam & İslamiyet – Kevser.Org

Çocuk ve Cehennem

Çocuk ve En Büyük Korkusu: Cehennem

Korku, galiba insan oğlu üzerinde, sevgiden, hasretten ve açlıktan bile daha etkili, üzerine hükümdarlıkların kurulup yıkıldığı, en sadık ve hain, en aziz ve en günahkar beraberliklerin kurulabildiği idare mekanizması. Peki korkutulan ve korkunun onda yaptığı tahribat, genelde kimse bunu düşünmemekle beraber en ‘’antikorku’’cumuzun bile zaman zaman başvurduğu bir mekanizmadır bu.

Çocukluk zamanlarımdan, özellikle din eğitimi verdiğini zanneden insanların cehennem hakkında anlattıkları korkunç anektodlar var hafızamda. Cehennemde çiyanlarla yılanların savaş yapacağı, bu esnada insanların savaş meydanlarından kaçmak için yer arayacağı ancak kaçacak bir yerleri olmadığı için kızgın suya düşüp öleceklerini söyleyen ve çocuk psikolojisini pek bilmeyen eğitimcimiz muhtemelen bu uydurma hikayenin birkaçımızın hafızasından yıllar sonra bile çıkmayacak derecede korkutucu olduğunu da bilmiyordu ya da bu korkutucu anektodlarla bizlerin dine daha bağlı müslümanlar olacağımızı düşünüyordu. Bu hikaye, o zamanlar anlayamamış olsam da mantıksız olmasının yanında bilinçli eğitimcimizin amacına hizmet etmeyecek derecede aleyhineydi.

Şimdilerde düşünüyorum da eğer birinin elinde karşı koyamayacağın büyüklükte bir sopa varsa, onun her emrini eksiksiz yerine getirmen onu sevdiğin, ona saygı duyduğun ve ona minnet borcun olduğu için değil, onunla her hangi bir yerde karşılaşmamak, sinirli bakışlarının muhatabı olmamak istediğin içindir. Eğer birisi çıkıp ‘’ama bu yöntem işe yarıyor’’ derse biz de ona şöyle deriz: ‘’Bu açıkça sahtekarlıktır. Çünkü sen kar zarar değerlendirmesi yapıp cehennem ateşi tehlikesinin cennet çekiciliğinden çok daha uyarıcı olduğunu düşündün. Aslında senin muhatabın Allah olmadı, sen sadece cehennemden kaçmaya çalışıyorsun ve eğer kalplerdeki gizli düşünceleri bile gören, kalben de tam inanmış bir müslüman profili isteyen bir yaratıcıya inanıyorsan, o senin bu küçük hesabını hemen anlayacaktır.’’

Bu aralar kullarına karşı, annenin çocuğuna olan merhametinden daha merhametli olan Allah, ifadelerinin geçtiği hadisler okurken zamanında bize çok farklı bir Allah tanımı getiren bilinçli hocalarımızın kendi ifadelerini çok faklı değerlendiriyorum artık. Yapılan bazı bilimsel çalışmaların korkunun genetik olduğunu yani ebeveyni bir şeyden korkanların aynı korkuyu çocuklarına gen yoluyla aktardığını ispatladığını gördükçe onlarında çocukluğunda benzer bir uyaranla tehdit edildiğini düşünüyorum.

Osho her ne kadar tuhaf bir dini grubun tuhaf bir lideri olsa da ‘’Çocuk’’ kitabında dikkatimi çeken şu ifadeleri sarf ediyordu ‘’Bazı ebeveynler Allah’ı süper polis gibi anlatıyorlar ki bu Allah tanımı sakattır. Çünkü sen hiçbir yerde özgür değilsin sen başında seni cezalandırmak için bekleyen her hareketini yaptığın her işini gözetleyen bir varlığın gözetimi altındasın.’’

Peki nedir bu işin aslı esası diye soracak olursan kimsenin tam ve doğru bir cevabının olamayacağını söylerim. Çünkü yapabileceğimiz şey en doğruya ulaşmak değil en az yanlış olanı aramaktır en fazla. Bu doğrultuda söyleyebileceklerimiz en fazla şunlar olabilir. Ebeveynler, öğretmenler veya informal eğitimciler olarak yapacaklarımız ‘’bunu bunu yaparsan Allah seni sevmez, seni cehennemde yakar, zebanilere verir’’ gibi ifadelerle, daha cennet cehennem hatta Allah bilgisi oluşmamış çocuklara korku temelli inanç bütünlüğü oluşturmak olmamalıdır ve ‘’Allah’ın sevgisinden, insanlara verdiği nimetlerden’’ bahsetmek onların zihinlerinde dinle alakalı bu ilk tanışıklık zamanlarında olumlu bir izlenim oluşturmalarını sağlayacaktır. Başka bir deyişle ‘’Namaz kılmazsan yanarsın’’ ifadesiyle ‘’Namaz kılarsan Allah’a sevgini göstermiş olur, onun sevgisini kazanırsın böylece beraber cennette gireriz’’ ifadesi arasındaki fark, sinirli bakışların muhatabı olmak istemediği için dersi dinleyenle, sesini bir kez daha duyabilirim diye Leyla’nın yol tarifini anlamamazlıktan gelen Mecnun’un durumu gibidir.

Exit mobile version