Site icon İslam & İslamiyet – Kevser.Org

Dünyası Fırtınalıydı Medrese Talebesinin

Hayat çoktan başlamış, hatta akışına bırakılmıştı. Ben ise henüz kendimi keşfedememiştim. Dahası, keşfetme gayretine yönelememiştim. Uzun bir süre ardından canımın acıdığını derinden hissettim. Bu acı ansızın yansımıştı gözlerime, seccademin ıslanmasından anlamıştım sızılarımın çözümünü… Evet, o vakit biliyordum, Rabbim beni yoluna çağırıyordu.

Başladı artık medrese mecram… Dilime dökülen sözlerim şöyleydi: “Ansızın nerede başlayacağını bilemiyorsan, BİSMİLLAH ile başla.” Gönlüme yansıyan huzur, yüreğimdeki ferahlık, gözlerimdeki tebessüme sebepti. Olduğum şehir çok büyük değil aslında, bilirsiniz Ağrı’yı. Bu yolum için önce şehir değiştirmeye koyuldum. İlk tercihim Kars’tı. İki yakın şehir olsa da içimde hicret sevincinin fırtınalarını hissediyordum. Ailemin onayıyla mutluluğuma güç katmış ve yolculuğuma çoktan başlamıştım. Sahi, keşfetmek insana ne çok tecrübe katar, değil mi? Birden anlaşılıyor; imtihan dediğinin mucize olduğunu, isyan dediğinin sabır katettiğini…

Otobüsteyken gözüm pencereye kaymıştı. Kendimi tam bir teslimiyet ile tevekküle yönlendirdiğimi hatırlıyorum.

“Düşün! Başarman için tecrübe gerek, tecrübe için ise yaşamak. Sen kendini hak ile meşgul etmezsen, batıl seni işgal eder.” Rabb’im seni yoluna çağırdı, bu yüzden şükür ile yolculuğunu tamamla.

Yorgun bir yolculuğun sonuna gelmiştim. Kars’ın virajlı yollarına son verdiğime tebessüm etsem de içimdeki sevincim sayesinde, heyecanımdaki titremelerden, derin düşüncelerden gözlerim göğe odaklanıyordu… Zira Rabbim için bu niyeti almıştım, onun ismi ile adım atmıştım, o da beni mükafatlandırıyor, gökyüzündeki tefekkürden nasiplendiriyordu, elhamdülillah.

Gökyüzü ile uzunca bakıştık. Yağmurun ardından her yere renk katan gökkuşağına gülümsüyordu gözlerim. Yol arkadaşım, koca valizim ile birlikte, ilk yolculuğa son verdik. Şimdi sıra daha zorlu olanda. Otobüsten hemen sonra ilk minibüse bindim. Kars o vakit yabancıydı gönlüme… Uzun uzun, sokak sokak dolaşıyorum, kaybolmuş gibiydim. Meğer şoför bey farklı bir yola gidiyormuş, medrese yolundan bağımsız. Koskoca şehre sığamıyor gibi, defalarca minibüs değiştirdikten sonra, tüm aksiliklerden tecrübe alınınca, sonunda vardım yüreğimin mecrasına.

Medresedeki ilk gecemdi. Rabbim beni mükafatlandırmış, yüreğime mecra, yüzüme tebessüm, kalbime ferahlık vermişti. Bir de yok mu, en sevdiğim köşe: “Kütüphane.” Kitapların güzelliği pırıl pırıl raflarda dizili…

Artık biliyordum, dünya hayatının geçiciliğini… Asıl amacımın ahiretime yönelik olması gerektiğini. Hatta huzur dolu günlere adım atmıştım. Zorlu ve soğuk şehrim, her adımımda tecrübe katan, her çöküşümde güçlendiren, her yalnızlığıma ders veren, en önemlisi kendime, emeğime, çaba katmama vesile olan şehrimi bana nasip ettiğin için sonsuz hamdolsun Allah’ım.

“Unutma, nerede başlayacağını bilemiyorsan, BİSMİLLAH ile başla.” Zira hiçbir zafere çiçekli yollardan gidilmez…

Exit mobile version