Oturup sancılar içinde düşündüğümde, beynim patlayacak gibi oluyor. Oysa bu beyin ve kalbimizdeki duygu ve hislerle dünyanın daha güzel olması gerekirken, içimizde taşıdığımız ve bir türlü yıkamadığımız putların sonucunda hala vicdansızlık, merhametsizlik, duyarsızlık, kendini ve insanlığı hiçe sayma, mala paraya tapan yüzlerce putun içimizden yıkılması dileğiyle Rabbime dua ediyorum.
İnsanlık tarihine baktığımızda, putlar sadece taş veya ahşap heykellerden ibaret değildir. Aslında, içimizdeki putlar kalbimizin derinliklerinde saklıdır. Bu putlar insanın ruhunu esir alır ve onu gerçek amacından, insanlıktan ve insanlardan uzaklaştırır. İşte bu makalede içimizdeki putların ne olduğunu, nasıl yıkılabileceğini ve tevhit inancının önemini ele alacağım.
İçimizdeki Putlar
Haksızlık Putu: İnsanın kendi çıkarları için başkalarına haksızlık yapması, bu putun en belirgin özelliğidir. Haksızlık putu, insanın vicdanını körelterek onu adaletsizliğe sürükler.
Vefasızlık Putu: İnsanlar arasındaki ilişkilerde vefa, önemli bir değerdir. Ancak vefasızlık putu, insanın sözünde durmaması, sadakatsizlik ve güveni boşa çıkarması anlamına gelir.
Dünya Malına İtaat Putu: Maddi dünyanın cazibesi, insanı kendine çeker ve onu dünya malına itaat etmeye yönlendirir. Bu put, insanın manevi değerleri unutmasına neden olur.
Kendini ve İnsanlığı Bilmeme Putu: Bilgisizlik ve cehalet, içimizdeki putların en tehlikelilerinden biridir. İnsan, kendini ve insanlığı tanımadığında, yanlış yollara sapabilir ve gerçek amacını unutabilir.
Bu dünya ile mülk, ne bizim ne sizin. Bu hayat, ne bizim ne sizin. Başımız üstündeki gökyüzü ve bulutlar, ne bizim ne sizin. Yağan yağmurlar, bitkiler, ağaçlar, ne bizim ne sizin. Bunların hepsi Yüce Allah’ın bize verdiği mülk ve insanlık için verilendir. Kullanmak için yok etmek, saklamak ya da bir odaya kilitlemek için değildir. Aslında, kalbimizdeki tüm yollar Rabbimize çıkar ve yolları değiştirenlere dersini verirken, neden gözlerimizi ve kulaklarımızı kapatırız ki?
Tevhit ve İmanın Rolü
Tevhit inancı, Allah’ın birliğine olan inançtır. İman, insanın kalbindeki putları yıkmak için gereklidir. İmanla birlikte, insan doğru yolu bulur ve içindeki putları tevhit nuruyla aydınlatır. İçimizdeki putlar imanın gereğiyle yıkılmıyorsa, bildiğimizi sandığımız iman asla gerçek iman değildir. Geri dönüp Nur Kur’an’a ve gül kokulu Resul sünnetine bakmamız gerekir ki, hakiki imanla içimizdeki putları yıkarak saadete erişelim.
İnsanlığı Bilmemek
İnsanlığı bilmemek, birçok olumsuz sonuca yol açabilir. İşte bazı etkileri:
İletişim Zorlukları: İnsanlar arasındaki iletişim, bilgi eksikliği nedeniyle karmaşık hale gelebilir. Farklı kültürleri, inançları ve değerleri anlamak zorlaşır.
Önyargı: Bilgisizlik, önyargıları besler. İnsanlar, bilmedikleri konular hakkında yanlış fikirlere sahip olabilirler.
Karar Verme Güçlüğü: Bilgi eksikliği, doğru kararlar verme yeteneğini zayıflatır. İnsanlar, eksik bilgiyle yanlış yönlendirilebilirler.
Eğitim ve Gelişim Eksikliği: İnsanlığı bilmemek, kişisel gelişimi sınırlar. Eğitim, bilgi ve deneyimle büyümeyi sağlar.
Toplumsal Sorunlar: Bilgisizlik, toplumsal sorunların çözümünü engeller. İnsanlar, bilgi eksikliği nedeniyle yanlış politikalara veya uygulamalara destek verebilirler.
İnsanlığı Anlamak
İnsanlığı anlamak, bireyler ve toplumlar için büyük bir öneme sahiptir. İşte nedenleri:
Empati ve İnsan Bağlantısı: İnsanlığı anlamak, empati kurmamıza yardımcı olur. Başkalarının duygularını, deneyimlerini ve ihtiyaçlarını anladığımızda daha sağlam bir insan bağlantısı kurabiliriz.
Kültürel Farkındalık: İnsanlığı anlamak, farklı kültürleri ve yaşam tarzlarını anlamamıza katkı sağlar. Bu, hoşgörüyü artırır ve kültürel çeşitliliği takdir etmemizi sağlar.
Toplumsal Sorunların Çözümü: İnsanlığı anlamak, toplumsal sorunları daha iyi anlamamıza ve çözüm yolları bulmamıza yardımcı olur. Eğitim, sağlık, yoksulluk gibi konularda bilgi sahibi olmak, toplumun gelişimine katkı sağlar.
Kişisel Gelişim: İnsanlığı anlamak, kişisel gelişimimizi destekler. Bilgi edinmek, düşünce yapımızı zenginleştirir ve hayatımızı daha anlamlı kılar.
İnsan Hakları ve Adalet: İnsanlığı anlamak, insan haklarına saygı göstermemizi sağlar. Adalet, insanların eşit ve adil bir şekilde yaşamasını sağlar.
İnsanın içindeki vefasızlık, dünya malına karşı duyulan aşırı düşkünlük ve bağımlılık anlamına gelir. Bu durum, kişinin manevi değerlerini ve vicdanını göz ardı ederek maddi şeylere olan aşırı düşkünlüğü ifade eder. Bu durum, kişinin iç huzurunu ve mutluluğunu olumsuz etkiler ve genellikle doyumsuz bir arzuyu ifade eder.
Dünya malına itaat etmek, Allah’a olan itaatin yerine maddi şeylere olan bağımlılığı tercih etmek anlamına gelir. İnsanın olması gereken değerleri ve manevi hedeflerini göz ardı ederek sadece dünya malına odaklanması, içsel bir yozlaşmaya ve ruhsal bir boşluğa neden olabilir.
İşte en büyük eksikliğimizin başında, bildiğimiz ve yaşadığımızı sandığımız imanın gerçekten gerçek imanla alakasının olmadığından dolayı içimizdeki putları yıkamadığımız için, insan hakları yerine kendi hakkımızı, adalet yerine kendimiz için adaleti seçerek dünyayı savaşlara sürükleyen, din ve imandan insanlıktan nasibini almamış insanlara haddini bildirmek için hakiki imanı taşımayanların seyretmesiyle hala aylardır Filistin’de vahşet devam etmekte… Bir avuç şerefsize dünya karşı çıkamamakta, hala prestolarla çare olunacağı safsatasıyla sadece seyir ediyoruz. Yazıklar olsun bizlere.