Site icon İslam & İslamiyet – Kevser.Org

İnsanı Esir Eden Yükümlülük

Borç, insan hayatında kaçınılmaz bir durum olmasına rağmen, yükümlülükleri ve etkileri açısından büyük sorumluluklar getirir. İslam dini, borç konusunu detaylı bir şekilde ele almış, hem borç alan hem de borç veren taraf için önemli ahlaki ve hukuki prensipler belirlemiştir. Hz. Peygamber’in (s.a.v.) söz ve davranışları, borcun insan üzerinde nasıl bir etki bıraktığını açıkça ortaya koyar.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.), borcun ödenmesi ve borçluya kolaylık sağlanması hususunda birçok uyarıda bulunmuş ve teşvik edici müjdeler vermiştir. Örneğin, “Ödeme güçlüğü çeken borçluya zaman tanıyan ya da alacağını bağışlayan kimseyi Allah, hiçbir gölgenin olmadığı kıyamet gününde kendi arşının gölgesinde gölgelendirecektir.” (T1306 Tirmizî, Büyû, 67) şeklindeki hadis, borçlulara yardım etmenin ahiretteki önemini vurgular.

Bunun yanında, varlıklı bir kimsenin borcunu ödemekte gecikmesinin zulüm olarak nitelendirilmesi, borçlunun niyetine göre durumun ahlaki bir boyut kazandığını gösterir. Peygamberimiz (s.a.v.), “Kim insanların mallarını geri ödeme niyetiyle alırsa Allah onun ödemesini kolaylaştırır. Kim de bir malı tüketip geri ödememe niyetiyle alırsa Allah onun malını telef eder.” (B2387 Buhârî, İstikrâz, 2) diyerek niyetin önemine dikkat çeker.

Kur’an-ı Kerim, borcun yazılarak kaydedilmesini ve bu süreçte adaletli olunmasını şu şekilde açıklamaktadır: “Ey inananlar! Birbirinize belirli bir süre için borçlandığınız zaman onu yazınız…”  (Bakara Suresi 282. Ayet) Bu prensip, borç-alacak ilişkilerinde düzen ve adaletin temin edilmesi açısından son derece önemlidir. Ayetin devamında borçlunun, borcu yazılması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu ilkeye uymadığım için birçok zorlukla karşılaştım. Kişiler arası borç ilişkileri, Kur’ani ilkelere uygun bir şekilde düzenlenirse, pek çok sorun önlenebilir.

Borç, sadece maddi bir yük değil, aynı zamanda ahlaki ve psikolojik bir sorumluluktur. Borçlunun sözünde durmaması, yalan söylemesi gibi olumsuz davranışları tetikleyebileceği için Peygamberimiz sık sık borçtan Allah’a sığınmıştır.

Borç, insanı hem dünya hem de ahiret hayatında zorlayabilecek bir sorumluluktur. Hem borçlunun hem de alacaklının davranışları, ahlaki bir zeminde şekillenmelidir. Borçtan kaynaklanan olumsuzlukları azaltmanın yolu, niyetin temiz olmasından ve adil bir yaklaşım sergilemekten geçer. Hz. Peygamber’in (s.a.v.) söz ve tavsiyeleri, borcun insanı esir eden etkilerinden kurtulmak için rehber niteliğindedir.

Sonuç olarak, borç almak da vermek de büyük bir sorumluluktur ve bu yükümlülüğün hakkını vermek, insanın erdem ve ahlak ölçüsünü belirleyen önemli bir sınavdır. İslam’ın bu konudaki detaylı öğretileri, borç ve adalet konularında rehberlik eder ve insanı daha duyarlı bir birey olmaya teşvik eder.

Exit mobile version