17.2 C
Bursa
31 Mart 2025 Pazartesi
spot_img
Ana SayfaÖzel İçeriklerİşgalin Merkezinde Gazze’deki Gazeteciler: Melek Ebu Hüseyin

İşgalin Merkezinde Gazze’deki Gazeteciler: Melek Ebu Hüseyin

‎ملك أبو حسين
‎20 عامًا

‎أنا ملك، صحفية من جباليا في قطاع غزة. كنت أدرس الصحافة في جامعة القدس المفتوحة ، ولكن مع اندلاع الحرب، توقفت الدراسة وتحولتُ من طالبة صحافة إلى صحفية ميدانية، أعمل في أصعب الظروف كمراسلة حرب. بعمر 19 عامًا، كنت أصغر صحفية تعمل في هذا المجال في غزة.

‎بسبب موقعنا في شمال القطاع، واجهنا أقسى وأبشع أهوال الحرب. مع بداية العدوان، اضطررتُ وعائلتي إلى النزوح من منزلنا إلى مكان آخر، لكن المنطقة الجديدة تعرضت لقصف عنيف تسبب بإصابتنا، مما أجبرنا على النزوح مجددًا إلى مأوى للنازحين. ومع اجتياح مخيم جباليا الأول، اضطررنا للانتقال مرارًا، مما عقد عملي الصحفي بشكل كبير.
‎كفتاة صحفية، وجدت نفسي تحت ضغوط هائلة؛ بين النزوح المستمر مع عائلتي، وتحمل مسؤولية تغطية القصص الإنسانية التي نريد إيصالها للعالم. أضف إلى ذلك، أن صعوبة الوصول إلى شبكات الاتصال أو الإنترنت التي كانت تُقطع باستمرار ولفترات طويلة جعلتنا في عزلة تامة عن العالم الخارجي، مما عرقل قدرتنا على العمل وزاد خوفنا من الأحداث المحيطة بنا.

‎أصعب الفترات كانت عندما بدأت المجاعة في شمال القطاع. اضطررنا لتناول العلف والطعام المتعفن، مما أثر على صحتنا بشكل كبير. فقدنا الكثير من أوزاننا، وعانينا من نقص حاد في الفيتامينات وانعدام الأغذية الجيدة، ما جعل الوقوف والعمل تحديًا جسديًا صعبًا. ذهبتُ للمستشفى عدة مرات بسبب سوء التغذية والإرهاق، لكننا استمررنا في العمل بإصرار على إيصال صوت النازحين ومعاناتهم.

‎حتى اليوم، نعاني من نقص الغذاء ونعيش على المعلبات التي بالكاد نحصل عليها. ومع كل اجتياح جديد، نستمر في النزوح من مكان إلى آخر، مما يزيد من صعوبة وقسوة عملنا الصحفي.
‎ما جعل الأمر أكثر ألمًا هو استهداف زملائنا الصحفيين. فقدنا العديد من الزملاء الذين عملنا معهم يوميًا، أبرزهم الصحفي حسن حمد، الذي اغتالته قوات الاحتلال بقصف على منزل عائلته، وتحول جسده إلى أشلاء. كما فقدنا مراسل الجزيرة إسماعيل الغول. كل ذلك فقط لأنهم نقلوا الحقيقة.

‎هذه الخسائر تركت أثرًا نفسيًا عميقًا علينا؛ حزناً على زملائنا وخوفاً على مستقبلنا المليء بالمخاطر بسبب تغطينا لأحداث هذه الحرب. ومع ذلك، نستمر في أداء واجبنا، متحدّين كل المخاوف والعراقيل لنقل معاناة أهلنا إلى العالم.


Melek Ebu Hüseyin
Yaş 20

Ben Melek,

Gazze Şeridi’ndeki Cebeliye’den bir gazeteciyim. Al-Quds Open University’de gazetecilik okuyordum ama savaşın çıkmasıyla birlikte çalışmalarım durdu ve gazetecilik öğrencisinden, en zor koşullarda savaş muhabiri olarak çalışan bir saha gazetecisine dönüştüm. 19 yaşımda Gazze’de bu alanda çalışan en genç gazeteciydim.

Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki konumumuz nedeniyle savaşın en sert ve en korkunç dehşetiyle karşı karşıya kaldık.

Savaşın en sert ve en korkunç dehşetiyle karşılaştık. Saldırının başlamasıyla birlikte ailem ve ben evimizden başka bir yere taşınmak zorunda kaldık, ancak yeni bölge şiddetli bombardımana maruz kaldı. Bu da yaralanmalarımıza neden oldu ve bizi yeniden yerinden edilmiş kişiler için bir sığınağa taşınmak zorunda bıraktı. İlk Jabalia kampının işgal edilmesiyle birlikte defalarca taşınmak zorunda kaldık ve bu da benim gazetecilik çalışmamı büyük ölçüde karmaşık hale getirdi.

Genç bir gazeteci olarak kendimi muazzam bir baskı altında buldum;

Ailemle birlikte yerinden edilmeye devam etmek ve dünyaya iletmek istediğimiz insan hikayelerini anlatma sorumluluğunu taşımak arasında. Ayrıca uzun süreler boyunca sürekli olarak kesilen iletişim ağlarına veya internete erişimin zorluğu bizi dış dünyadan tamamen izole ederek çalışma yeteneğimizi kısıtlıyor ve etrafımızdaki olaylara karşı korkumuzu artırıyor.

En zor dönem, Gazze Şeridi’nin kuzeyinde kıtlığın başladığı dönemdi. Yem ve çürüyen yiyecekler yemek zorundaydık.

Bu da sağlığımızı büyük ölçüde etkiledi. Çok fazla kilo verdik, ciddi vitamin eksiklikleri yaşadık ve iyi beslenme eksikliği yaşadık. Bu da ayakta durmayı ve çalışmayı zorlu bir fiziksel zorluk haline getirdi.

Yetersiz beslenme ve yorgunluktan dolayı birkaç kez hastaneye gittim ama yerinden edilmiş insanların ve onların acılarının sesi olmak için kararlılıkla çalışmaya devam ettik.

Bugün bile yiyecek kıtlığı çekiyoruz ve zar zor aldığımız konserve yiyeceklerle yaşıyoruz. Her yeni istilayla birlikte bir yerden bir yere taşınmaya devam ediyoruz. Bu da gazetecilik işimizin zorluğunu ve acımasızlığını artırıyor.

Olayı daha da acılaştıran ise gazeteci arkadaşlarımızın hedef alınmasıydı. İşgal güçleri tarafından ailesinin evini bombalayarak suikasta uğrayan ve bedeni parçalara ayrılan gazeteci Hasan Hamad başta olmak üzere, her gün birlikte çalıştığımız birçok meslektaşımızı kaybettik. El Cezire muhabiri İsmail El-Ghoul’u da kaybettik. Hepsi gerçeği bildirdikleri için.

Bu kayıplar bizde derin bir psikolojik etki bıraktı. Meslektaşlarımız için yas tutuyor ve bu savaşın olaylarını haber yaptığımız için, tehlikelerle dolu olan geleceğimiz için korkuyoruz. Ancak biz tüm korkulara ve engellere göğüs gererek halkımızın acılarını dünyaya aktarma görevimizi yerine getirmeye devam ediyoruz.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SOSYAL MEDYA

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
4,338TakipçilerTakip Et
- Reklam -spot_img

Yeni İçerikler

Son Yorumlar

Aybüke Hasaltun yorumladı Aşk Kim, Aşık Kim?
Uğur Tokuş yorumladı Aşk Kim, Aşık Kim?
nurettinacar2016@gmail.com yorumladı Aşk Kim, Aşık Kim?
nurettinacar2016@gmail.com yorumladı Cebel-î Nûr-un Gül Goncası
Mesut Çalışkan yorumladı Cebel-î Nûr-un Gül Goncası