İstihare, yapılması düşünülen bir işin hayırlı olması ve onu kolaylaştırması için Cenâb-ı Allah’tan yardım dilemektir. Hz. Câbir (r.a.) şöyle demiştir: Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) tıpkı bir Kur’an sûresini öğretir gibi, bize her iş için istihâre yapmayı öğretirdi. Şöyle buyururdu:
“Herhangi biriniz bir iş yapmak istediğinde, farz namazlardan ayrı olarak iki rekât namaz kılsın, sonra da şöyle desin:
Allah’ım! Senden, ilminle hakkımda hayırlı olanı bana bildirmeni, kudretinle bana güç vermeni istiyorum. Senin büyük fazlı kereminden ihsan etmeni istiyorum. Senin her şeye gücün yeter, ben ise acizim; Sen her şeyi bilensin, ben ise bilmem; çünkü Sen bütün gizli şeyleri en iyi bilensin. Allah’ım! Yapmayı düşündüğüm bu iş, benim dinim, hayatım, dünyam ve ahiretim bakımından hakkımda hayırlı olacaksa, bunu bana takdir eyle, onu bana kolaylaştır, uğurlu ve bereketli eyle! Eğer bu iş, benim dinim, yaşayışım, dünyam ve ahiretim bakımından kötü ise, onu benden, beni ondan uzaklaştır. Hayır, nerede ise, onu bana takdir et ve onunla beni hoşnut eyle!” (Buhârî, Teheccüd, 25; Da’avât: 48; Tirmizî, Salât, 237)
Resulullah Efendimiz, (s.a.v.) başka bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmaktadır, “İstihare eden kimse mahrum kalmaz, istişare eden pişman olmaz. İktisat eden darlık çekmez.” (Taberani)
İstihare, en az üç kere olmak şartıyla yedi kere tekrarlanabilir. Ya rüya görünür ya da kalpte menfi ya da müspet bir his olur. Öyle ki, yapmayı düşündüğü iş hakkında hayırlı ise kişinin istihare konusu olan durumla ilgili kalbinde bir heyecan bir coşku meydana gelir. Rüyaya yatmadan namazı kılıp dua etmenin de istihare yapmak olacağı ulema tarafından söylenmiştir.
Hayatımıza dair alacağımız ehemmiyetli kararların arifesinde evvelâ istişare eder, akabinde istihare namazı kılıp, Rabbimizden yardım talep edersek isabetli kararlar almamız kolaylaşır.
Kuşkusuz ki, evlilik insanoğlunun hayatında dönüm noktası teşkil eden mühim bir vakıadır. Bu nedenle evlilikle ilgili karar almadan evvel, evlenilmek istenilen kişiyle istişare görüşmesinden sonra, mutlaka istihare namazı kılınmalıdır. Evlenilecek kişi, istihareye yatan için hayırlıysa, kalbindeki evlenme arzusu kuvvetlenir, şayet hayırlı değilse evlenme isteği zayıflar. Ülkemizde boşanma oranları gün geçtikçe artmaktadır. Güle oynaya evlenen kişilerin aylar sonra boşandığı görülmektedir. Boşanma oranlarının fazla olmasında, sünnet üzere evlenmemenin rolü büyüktür.
İkinci el araç piyasasında mağdur olanlar, arabasının kusurlarını örtenler çoktur. Hâlbuki, araba alacak kişi istihareye yatsa alacağı arabayla ilgili kalbinde menfi ya da müspet bir his doğar ve buna göre kararını verir.
Bir iş adamı 2007 yılında Gebze’de fabrika kurmak için 8 dönümlük bir arsa almayı kararlaştırır. Arsa değeri 1,5 milyon Dolar’dır ve 110 bin Dolar kaparo yatırır. Çalışanlarından biri arsayı almadan önce istihare yapmak istediğini söyler. İş adamı çalışanını kıramaz, “Tamam,” der. Çalışanı birkaç gün sonra istihareye yattığını ve istihare sonucunun olumlu çıkmadığını söyler. İş adamı arsayı almaktan vazgeçer. Sonra arsanın 100 ortağı olduğunu ve bazı nedenlerden dolayı ruhsat almanın çok zor olduğunu öğrenir. Dolayısıyla büyük bir zarara uğramaktan istihare hazinesi yardımıyla kurtulur. Müteşebbis bir iş adamı, bir konuda yatırım yapmadan evvel istişare eder, akabinde istihare namazı kılarsa yatırımlarında isabetli kararlar verir.
İmam Sadık (a.s.) şöyle buyurmuştur, “Allah der ki: Mümin kullarımın bedbahtlığından biri de işlerini, benden hayır istemeden (istihare etmeden) yapmasıdır.”
Hülâsa, hayatımıza dair alacağımız mühim kararlardan evvel istihare yapmamız fevkalade ehemmiyetli olup, mutluluğumuzu arttıracak, büyük üzüntülere düşmekten kurtaracak bir ibadettir. İstihare, Peygamber Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem) sünnetlerinden olup, içinde büyük hayırlar ihtiva etmektedir. Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) izinden adım adım giden dünyevi ve uhrevi saadete erişir.