Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Kul bir günah işlediğinde kalbinde siyah bir nokta belirir. Eğer o günahından tövbe edip uzaklaşırsa kalbi arınır. Tövbe etmeyip günah işlemeye devam ederse, o siyah nokta artar ve nihayet kalbin her tarafını kaplar.”
Kalbin kararması, yalnızca ahlaki bozulmaya değil, aynı zamanda imanın zayıflamasına da neden olur. İman zayıfladıkça, insanın Allah’a karşı sorumluluk bilinci azalır ve günaha daha kolay düşer.
İnsanoğlu bir şeyin kötü olup olmadığını genellikle bilir ancak menfaatine uygun gelen kötülüğü, kendi kendine uydurduğu bahanelerle veya “Bir kereden bir şey olmaz” diyerek yapmaya başladıktan sonra, işlediği kötülüğü kanıksar. Bu aşamadan sonra kötülüğü kötülük; ihaneti ihanet; zulmü ise zulüm olarak görmez. Hz. Peygamber’in ifadesiyle, kalbi karardığı için yaptıklarının farkına varmaz. Ta ki kötülükler kendi veya sevdiklerinin başına gelene ya da ölüm meleği kapısını çalana kadar.
Yüce Allah, Yunus Suresi’nde buna benzer bir durumu Firavun üzerinden anlatır:
90. Ayet: “Derken İsrailoğulları’nı denizin öteki yakasına geçirdik. Firavun ve ordusu, haksız yere onlara saldırmak üzere peşlerine düştü. Sonunda Firavun boğulmak üzereyken şöyle dedi: ‘Elhak inandım ki, İsrailoğulları’nın iman ettiğinden başka Tanrı yokmuş! Ben de artık kendini O’na teslim edenlerden biriyim.'”
91. Ayet: “Şimdi mi? Hâlbuki daha önce hep baş kaldırmış ve bozguncular arasında yer almıştın.”
Firavun, ölümle karşı karşıya kalınca yaptığı zulümler gözünün önüne geldi ve tövbe etti. Ancak Yüce Allah, “Şimdi mi?” diyerek onun tövbesini kabul etmedi. Yani, iş işten geçtikten sonra yapılan tövbe, kabul edilmez.
Bu durum, başka bir ayette şöyle açıklanır:
“Nihayet onlardan birine ölüm gelip çatınca, ‘Rabbim! Beni geri gönder de, geride bıraktığım dünyada iyi işler yapayım’ der. Hayır! Onun söylediği bu söz, boş laftan ibarettir. Önlerinde, yeniden diriltilecekleri güne kadar bir berzah vardır.” (Müminun Suresi, 99-100)
Tövbe, sadece pişmanlık değildir. Gerçek tövbe; günahtan tamamen vazgeçmek, Allah’a samimiyetle yönelmek ve bir daha aynı günaha dönmemeye karar vermektir. Tövbe eden bir kul, tıpkı günah işlemeden önceki temizliğine kavuşur.
Ya Rab! Yaşantımız boyunca bizi, Firavun’un akıbetine düşürecek ve beddua alacak eylemlerden koru. Tövbelerimizi kabul buyur, bizi bağışla ve hidayetini nasip et. Bizi doğru yoldan ayırma; amin.