Dua bir iletişim aracı olması hasebiyle manevi danışmanların en sık başvurduğu bir yöntemdir denilebilir. Hastanın iyilik halinin artması üzerinde etkisinin olmasından kaynaklı hastanelerde bu yöntemin kullanılması amaçlanmış fakat “dua edilmesi” yerine “kuran okunması” gerektiği yönünde ibare düşülerek bu durum zaman içerisinde tepkiye yol açarak kaldırılmıştır. Dua insanın aciz oluşunun bir ifadesidir. Yüce yaratanla bir iletişim halidir. Dua, talepte bulunma, yalvarma, bağışlanma dileme, iç gözlem ve kendini güvende hissetmedir. Tek bir dua çeşidinin olmayışı insan varlığının çeşitli olmasından kaynaklanmaktadır. Bu noktada kişisel ihtiyaçlar yahut dinsel ritüeller farklılık arz edebilmektedir. İhtiyaca göre yağmur duası yapılabilirken kimisi iftar duası, şükür duası vs. yapabilmektedir. En çok başvurulan dua türü ise çocuklukta da gerçekleşen istek duasıdır. Çünkü bu dua günlük konuşma diliyle samimi şekilde ihtiyaçlar göz önünde bulundurularak yapılmaktadır. Tefekkür dua ise çok başvurulmayan dua çeşidi olup grupla yapılan duadan farkı toplumsal yönünün olması vesilesiyle ortak duygu ile kişide soyutlanmışlık duygusunu azaltır.
Dua bir yönüyle de duygu boşalmasıdır ve kişide rahatlama sağlayarak suçluluk duygusunu, stresi ve Yaratıcısıyla olan irtibatından ötürü yalnızlık duygusunu da azaltır. Dua rahatlamayı beraberinde getirdiği için sağlığı da olumlu yönde etkilemektedir. Bu rahatlama ile birlikte nabız düşer, kasların gerginliği azalır ve nefes alıp veriş düzene girer. Ayrıca şefaat beklentisi, umut etme gibi unsurlardan dolayı psikolojik rahatlama sağlayabilir. Bu yüzden hastane manevi danışmanları dua unsurunu unutmamalı ve gerekli gördüklerinde başvurmalıdır. Fakat dua etmek için hastaya soru yöneltildiğinde emredici ve kendisini mahcup hissettirici şekilde olmamalıdır. Daha uygun bir dille dua etme isteği uyandırılmalıdır. Aksi takdirde hasta size ve duaya-dine karşı olumsuz duygular geliştirebilir. Hasta bu konuda izlenmeli dua isteğinin olup olmadığına bakılmalı ve doğru karar verilmelidir. Gözlemler neticesinde dua ritüeli ertelenmesi gerekiyorsa uygun zaman beklenmelidir. Manevi Danışmanlar hastaların duasının karşılık bulup bulmayacağı, Allah’ın onu duyup duymadığı, doğru dua edip etmediği gibi endişelerinin farkında olması gerekir.
Ayrıca danışman anlaşılır, sade bir dil kullanarak duayı oldukça kısa tutmalıdır. Özellikle hasta ismini zikrederek merhametli bir yaratıcının varlığından bahsederek dua ritüeli gerçekleştirdiğinizde hastaya samimi olduğunuzu, onu dinlediğinizi, onu düşündüğünüzü göstererek hastanın duaya iştiraki daha çok artacak iyileşeceğine dair umut besleyecek ve size olan güveni de artacaktır. Böylesi bir durumdan uzak olan dua hastayı üzüntüye ve umutsuzluğa götürerek iyileşme sürecini geciktirebilir. Duanın karşılıksız kalmadığını belirterek hastanın duaya olan inancı diri tutulmalıdır. Hastaların farklı mezheplerden yada dinlerden olacağı da göz ardı edilmeyerek kullanılacak ifadelere dikkat edilmeli. Bu konuda mezhepler üstü çok kültürlü kapsayıcı ifadeler tercih edilmelidir. Manevi danışmanlar hastaların dini kimliklerine bakmaksızın manen destek olmayı ve hastaların arayışlarında onları doğru şekilde desteklemelidir.
Ayrıca dinimize göre duanın bir ibadet olduğu da unutulmamalıdır.
