17 C
Bursa
21 Kasım 2024 Perşembe
spot_img
Ana SayfaKuranMezarlıklara Sıkıştırılmış Hayat Kitabı

Mezarlıklara Sıkıştırılmış Hayat Kitabı

“İnmemiştir hele Kur’an, bunu hakkıyla bilin, Ne mezarlıkta okunmak, ne de fal bakmak için.” der Mehmet Akif Ersoy. Bizlerinse genelde yaptığı bir “hayat kitabı” olan Kur’an’ı dirilere değil daha çok ölülerimize okumak!.. Üstelik Kur’an’ın ölülere ve mezarlıklara gönderildiğine dair tek bir ayet bulunmazken… Allah Yasin Suresi 70.ayetinde Kur’an’ın indiriliş amacını şöyle tarif eder:

(Kur’an) Diri olanları uyarsın ve inkârcılar hakkındaki o söz (ceza) gerçekleşsin diye (gönderilmiştir).

Hal böyleyken Kur’an’ı anlayıp yaşamak yerine içindeki manaları sadece mezarlıklara hapsetmek ve ölülere addetmek Kur’an’ın gönderiliş gayesini sınırlandırmaz mı? Hiç şüphesiz Kur’an mezarlıklarda da okunur, dualarımızdan hasıl olan sevap ölülerin ruhlarına bağışlanır ancak öncelik bu olmamalıdır. Hem de Allah diriler için bu kitabı gönderdiğini söylemiş ve bizlerin ölülere herhangi bir şey işittiremeyeceğini, buna gücümüzün yetmeyeceğini şu ayet ile söylemişken:

Dirilerle ölüler de bir değildir. Allah dilediğine elbette işittirir; ama sen kabirlerdekilere de işittirecek değilsin! (Fatır/22)

Peki bizler neden ölülerimizin yanında Kur’an’ı, özellikle de hadislerde “Kur’an’ın Kalbi” olarak geçen Yasin Suresi’ni sıklıkla okuruz?

Bunun cevabı Yasin Suresi’ni öven pek çok hadis olması, surede geçen ölüm ve ahiretle ilgili ayetlerin çarpıcılığı ve ibadet sevabı kazanmak içindir. Ancak ölüm ve ahiretle ilgili ayetlere mezardakilerin değil, öncelikle dirilerin ihtiyacı var muhakkak. Bu serzeniş İlber Ortaylı’nın “Her nefis ölümü tadacaktıra bankalara ve makam koltuklarına yazmalı. Tabutlara ve mezarlıklara değil” serzenişi ile aynıdır. Çünkü biz ölülerden daha fazla muhtacız uyarılmaya, ahlaklı olmaya ve dosdoğru kalmaya…

O halde düstur edinmemiz gerekenler şunlardır;

  • Kur’an’ın bir hayat kitabı olduğunu ve biz dirilere gönderildiğini unutmamak,
  • Kur’an’ı mezarlıklarda okuyup, bundan hasıl olan sevabı ölülere bağışlamak ve ruhlarına hediye etmek,
  • Kur’an’ı ölülere anlatmanın, sohbet vermenin, telkinde bulunmanın, formalite icabı okumanın ölüye bir şey öğretmeyeceği ve kazandırmayacağının idrakine varmak,
  • Kur’an’ı önce kendimize okumak, ondan etkilenmek ve onunla amel etmek sonra ölünün yanında okuyup sevabını onlara bağışlamak,
  • Mezarlıkların bize ölümü hatırlatan, geçici dünya hayatının bize kalmayacağını ve bu doğrultuda yaşamamız gerektiğini idrak ettiren yerler olduğu aksine “Kur’an Okuma Etkinliği” yapılan mekanlar olmadığı unutulmamalıdır.

O halde Yasin Suresi’nin ölüm ve ahiret temalı şu enfes ayeti ile yazımızı sonlandıralım:

Kendi yaratılışını unutup bize örnek getirmeye kalkışıyor ve “Şu çürümüş kemiklere kim can verecekmiş?” diyor. De ki: “Onları ilk başta yaratmış olan diriltecek. O yaratmanın her türlüsünü bilir.” (Yasin/78-79)

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SOSYAL MEDYA

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
4,338TakipçilerTakip Et
- Reklam -spot_img

Yeni İçerikler

Son Yorumlar

Hatice yorumladı Yalan Dünya
Sümeyye yorumladı Yalan Dünya
Başak koçoğlu yorumladı Gençlik ve Din
Yunus yorumladı Gençlik ve Din
Levent Ateş yorumladı Gençlik ve Din