9.4 C
Bursa
3 Aralık 2024 Salı
spot_img
Ana SayfaPsikolojiNarsisizmin Tohumu

Narsisizmin Tohumu

Kendini çok önemli ve yüce hisseden, değerli bir insan olmanın haklılığını tümüyle kendisi üzerine çeken bireyin beslendiği duygu olan narsisizmin tohumu; değersizlik duygusu. Dışarıdan bakıldığında çok değerli ve sevilmeye layık olunan insanın değersizlik hissinden uzaklaşmak için kendini korumaya çalışması ve kusurluluk şemasını telafi etmek için değersizlik hissinden uzaklaşmak için verdiği bir mücadele. Bununla birlikte kendini değerli ve sevilmeye layık biri gibi görme ihtiyacı. Değersiz hissetmenin acısına katlanamama.

Çocukluk deneyimlerimizin mirası; değersiz ve sevilmeye layık görülmeme. Önemsiz, sevilmeye değer bulunmayan, kıyaslanmış, eleştirilmiş, küçümsenmiş, iyiye değil de kötüye bakan bir gözün üzerimize bakışı. Defalarca aynı olayları yaşayıp içselleştirdiğimiz duygular. Benliğimizde yer edinen bizi yönlendiren bir iç ses. “Gerçekte nasıl biri olduğum anlaşılmasın” , “beni istemiyor” , “birisi beni sevemez” , “işe yaramaz biriyim” , “o benden daha güzel ve zeki” , “ya bu şekilde beni görür de sevmezse” , “çok çalışıp başarılı olmalıyım” , “ya kabul edilmezsem?” , “incinmemek için yakınlık kurmamalıyım” gibi cümleler zihnimize geliyor. Kendi zihnimizin kurduğu cümleler değil de bize hissettirilen cümleler bunlar. Başlangıçta fark etmemiz zor olabilir çünkü o kadar yakınlar ki bize… Bu düşünceler temel inançlarımızı oluşturan şemalar haline gelmişler. Benliğimizin büyük bir parçası halindedirler. “Sevilmeyen ve değersiz biriyim, birinin beni sevmesi mümkün değil”.

Değersizlik duygusunu içinde besleyen insanlar çeşitli şekillerde baş etmeye çalışırlar. Değersizlik duygusuna teslim olan bireyler güvensizdirler kendilerini değersiz hissettiği duygusunu kabul eder ve aşağı bir konumda olmayı kabul eder. Değersizlik duygusundan kaçınan bireyler ise değersizlik duygusunu değiştiremeyeceğini düşünürler ve yapabilecekleri şey kaçmaktır;  insanlar onu değersiz bulmaması için kaçınmanın yollarına başvururlar, yakın ilişkilerden uzak durmanın yollarını ararlar. Değersizlik duygusunu kabul etmeyen onunla mücadele eden bireyler ise değersizlik duygusu yokmuş gibi bir algı yaşatırlar tersi yönde davranırlar. Çok değerli ve kıymetliymiş algısını dışarıdaki insanlara seyrettirirler.

Değersizlik duygusu en çok yakın ilişkilerde fark edilir. Anne-baba, eş, çocuk, yakın çevre, arkadaş ilişkileri… Çocukluğumuzun izlerini taşırlar yakın ilişkilerimiz. Önemsenmediğimiz, küçük düşürüldüğümüz, görülmediğimiz, kıyaslandığımız, sevilmediğimiz, dışlandığımız anlarımıza şimdiki yakın ilişkilerimizde rastlarız. Azarlanarak büyüdüğümüz için çocuğumuza yaklaşırken azarlayıcı, eleştirilerek büyüdüğümüz için eşimize karşı eleştirel davranırız. Dışlandığımız, kabul edilmediğimiz için arkadaşımızı dışlayıcı bir tutum sergileriz. Sevilmediğimiz için sevmeyi beceremeyiz. Sevme eyleminin nasıl gerçekleştirildiğinden habersiz hayatımıza aldığımız kişiler bizi manipüle eden değersizleştiren bireyler olurlar. Değersizlik duygumuzu değiştirmediğimiz sürece bizi sevmeyen bizi değersiz kılan bireyleri hayatımıza alırız ya da biz hayatımıza giren kişileri değersizleştiririz. Veyahut çok değerli bulduğumuz kişilerin peşinden koşar dururuz. Değersizlik duygusunu değiştirmediğimiz sürece döngü hep böyle devam eder. Değerli hissetmek ve sevilmeye değer biri olduğunu kabul edebilmek, değersizlik duygusunun sadece bize hissettirilen bir duygu olduğu gerçeğini görebilmek zor olsa da mümkün. İç sesimizin kime ait olduğunu duymaya bakabiliriz. Çocukken bu şekilde seni değersiz hissettiren kimdi?

Annen?

Baban?

Bir başkası?

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SOSYAL MEDYA

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
4,338TakipçilerTakip Et
- Reklam -spot_img

Yeni İçerikler

Son Yorumlar

Hatice yorumladı Yalan Dünya
Sümeyye yorumladı Yalan Dünya
Başak koçoğlu yorumladı Gençlik ve Din
Yunus yorumladı Gençlik ve Din
Levent Ateş yorumladı Gençlik ve Din