Ömür Tükenirken

Değerli okurlarım;

Sabah doğup, akşam batan her güneş, kalbimizin her atışı, alıp verdiğimiz her nefes, takvimden düşen her yaprak aslında ömür sermayemizden alıp götürüyor.

Bu kısa dünya hayatında, öyle büyük bir sorumluluk taşıyoruz ki; hem bu dünyamız için hem de ahiret yurdumuz için çalışmak, hazırlanmak zorundayız. Ve zaman o kadar değerli ki, Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim’de Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:

“Asra yemin olsun ki, insan gerçekten ziyan içindedir. Ancak iman edip salih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler müstesna.” (Asr Suresi)

Yüce Rabbimiz, Kur’an’da bazı şeylere yemin etmiştir. Bunlardan biri de zamandır.

Asr: zaman, çağ, yüzyıl ve ikindi vakti anlamına gelmektedir. Bu ayette zamanın değerli olduğunu, sosyal hayat (muamelat) dengesini kurmamızı, salih ameller yapıp birbirimize hakkı ve sabrı tavsiye etmemizi istiyor. Salih amelden kastımız, yaptığımız her türlü güzel ve hayırlı işlerdir. Örneğin; birine yardım etmek, bir yetimin başını okşamak, birine söylediğimiz güzel bir söz olabilir. Yaptığımız her güzel davranış, hem dünyada güzel izler bırakmamıza vesile olur hem de ahiret hayatımıza azık olur.

Zaman bu kadar hızla akıp giderken bizler dünya ve ahiret dengesini nasıl sağlayacağız?

Tabii ki tamamen bu dünyadan el etek çekmek mümkün değil; zaten dinimiz de bunu istemiyor. Peygamberimiz (sav) şöyle buyuruyor:

“Hiç ölmeyeceğini zanneden biri gibi çalış, yarın ölecek biri gibi de tedbirli ol.” (Câmiu’s-Sagîr, II/12, Hadis No: 1201)

Yani itidal (denge) üzere olmamız isteniyor. Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor:

“Ey Rabbimiz! Bize dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik ver ve bizi ateş azabından koru.” (Bakara, 201)

Amin.

İslam, dünya-ahiret dengesini gözetmeyi emreder.

Zamanı sadece koşuşturmaca ve telaşla geçirmek yerine; ibadet, tefekkür ve iyiliklerle dengelemek, dünyamıza ve ahiretimize katkı sağlayacak işlerle meşgul olmak faydamıza olacaktır. Sahip olduğumuz en büyük nimetlerden biri de hiç kuşkusuz zamandır. Onu değerlendirmek de kendi elimizdedir.

“O, geceyi size bir örtü, uykuyu istirahat zamanı ve gündüzü de hareket ve çalışma vakti yapandır.” (Furkan, 47)

Bu dengeyi kurmak son derece önemlidir. Hem çalışarak dünya nimetlerinden faydalanmak hem de ahiret yurdumuz için hazırlık yapmak zorundayız. Gün içinde yaptığımız her güzel davranış, Allah’ın izniyle bize ecir olarak geri döner, biiznillah. Gülümsemenin bile sadaka sayıldığı böylesine güzel bir dine sahibiz. İbadetlerimizle, salih amellerimizle iki cihan dengesini sağlayabiliriz.

“Her canlı ölümü tadacak ve sonunda dönüp huzurumuza geleceksiniz.” (Ankebut, 57)

Evet, ölümü hepimiz tadacağız. Ölüm gelmeden zamanımızın kıymetini bilmeli, itidal üzere yaşamalıyız.

Bizler göçüp giderken arkamızda yarım kalmış işler, soğumuş çaylar, okunmamış kitaplar ve en çok da sevdiklerimizi bırakacağız.

Ve “Bir gün daha bitti.” sözüyle ebedi hayata bir adım daha yaklaşıyoruz.

Rabbim! Rızana uygun ameller yapmamızı ve zamanımızın kıymetini idrak etmemizi nasip eyle.

Amin, ecmain.

Kalbi dualarımla…