Ebu Hüreyre rivayetiyle Peygamber Efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem buyurmuştur ki: “Receb şehrullahdır. Şa’ban benim, Ramazan da ümmetimin ayıdır.”
Recep uçup gitti ömrümüzden acı dolu günler yaşadık. Kimi gün ağladık, kimi gün tevbe ettik, kimi gün gafletle günaha girdik. Uçup gitti Recep anlamadan Şabana eriştik. Son günleri koşa koşa Ramazan-ı Şerif geliyor. Oruçla süsleyenlere müjdeler olsun. Tesbihi zikri diline dolayanlara nimetler olsun.
Dilin hesabı zordur, onu zaptetmenin yegane yolu hayırla meşgul etmektir. Zamanlara ve işlere belli zikirler atamak en kolay yol bana göre. Her işin her eylemin bir zikri olunca son nefese kadar o fiil o zikirle bütünleşir. Yemeği yaparken şu, evi temizlerken bu, sokakta şu, arabada bu diyerek sabitlediğinizde diliniz, kalbiniz, ruhunuz otomatik olarak ona tabi oluyor.
Günün içinde olması gereken elzem zikirlerin içinde nefse kolay ve lezzetli gelen Salavatı Şerifler, ömre bereket, ibadete lezzet, ruhu huşu ve ferahlık sebebi olduğu gibi ahiret içinde tarifsiz kazançlar sağlar.
Şefaat sebebi oması, suallere cevapları kolaylaştırması. Hesapta eksikleri tamamlaması. Mahşer sıkıntısından koruması. Kevser suyuna kavuşturması ve daha nice nice faziletlerle tam bir kazanç sebebidir.
Şaban-ı şerif de o nimetlerin taçlandığı zaman dilimi. Alemleri onun aşkıyla yaradan Rabbimin onun ayı olarak tayin ettiği bir ayın içini nasıl süslersek nasıl kar elde ederiz diye saniyesine kadar doldurmaya çabalamamız gerekir. Akıl ve iman bunu gerektirir.
“Duâ, semâ ile arz arasında durur. Rasûlullâh’a salavât getirilmedikçe, Allâh’a yükselmez.” (Tirmizî, Vitr, 21/486)
Bir salavat bir dua yine bir salavat. Rabbimin tez icabet etme sebebidir.
“Biriniz duâ edeceği zaman önce Allâh Teâlâ’ya hamd ü senâ etsin, sonra Peygamber’ine salât ü selâm getirsin. Daha sonra da dilediği şekilde duâ etsin.” (Tirmizî, Deavât, 64/3477)
Geleceğe yöneliktir dualar ve içinde türlü muradlar barındırır. Dünyalık istekler daha ziyade kaplar dualarımızı. Ahirete ait olanları ihmal ederiz çoğunlukla. Dua bizde dünyalık arzularla doludur.
İçine Allah’ın rızasına kavuşmayı, kul hakkından sakınmayı, zamanı iyi değerlendirmeyi katmalıyız. Peygamber Efendimizin (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ettiği duaların bize yol göstermesi işimizi kolaylaştırması ne büyük nimetti
İnsan takdir olmaya ihtiyaç duyar. insanın takdir olmasına yönelirsen ziyan olursun Rabbinin takdir olmasına yönelirsen aziz olursun.
İbadetlerimiz, taat ve tazimlerimiz, zikir tefekkür ve Kuran-ı Kerim tilavetlerimiz de Rabbimizin takdiri ve rızası için güçlü sebeplerdir.
“Şüphesiz ki Allah ve melekleri o peygambere çok salat ederler. Ey iman edenler, siz de ona salat edin tamin bir teslimiyette de selam verin.” (Ahzab; 56) ayeti celilesi de Şa’ban ayında nazil olmuştur.