Rahmetli annem, hastalığının son dönemleri haricinde, bizim yanımızda kalıyordu. Yaşı 80’in üzerindeydi. Yaşlılarda yaygın görülen bir hâl olan, “kendini fazlalıkmış gibi hissetme” durumuna düşmesin diye çok çaba gösterirdim. Bazen de ev hali, bazı tatsızlıklar yaşanırdı. Bu gibi durumları da en kısa sürede telafi etmeye çalışırdım. Bazen eve gelip onu mahzun gördüğümde, kendisini fazlalık hissediyor diye oturduğu yerde eğilip; ayağının altını öperdim. Annem rahmete gittikten bir süre sonra, bir gün evde otururken küçük kızım hissettirmeden eğilip ayağımı öptü. Kızıma bir daha böyle yapmamasını rica ettim. Arapça da bir söz var: “Ev, okuldur.” Muhtemelen benden görüp beni taklit etmiş.
“Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi ve anne babanıza iyi davranmanızı emretti. Onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlanırsa onlara öf bile deme! Onları azarlama! İkisine de gönül alıcı güzel sözler söyle.” (İsra Suresi, 23-24. Ayetler)
Yüce Allah ayeti kerimesinde böyle buyuruyor. Bu ayeti şöyle yorumluyorum: İnsan durup dururken öf demez. Gün olacak, yaşlı anne-babanız, sizi öf dedirtme pozisyonuna düşürecekler, ancak siz yine de nefsinize hakim olup onlara öf bile demeyin. Bunu annemle geçirdiğim süreçte öğrendim.
Annem vefat edip taziye bitince bir hususun farkına vardım; anne duası… Artık anne duasından mahrum kalacaktım. Vefatı üzerinden yedi yıl geçti. Ancak sağlığında o kadar dua etmişti ki hâlâ duası, arkamda bir gölge gibi beni takip ediyor. Ne zaman dara düşsem, duası hızır gibi yetişiyor. Annem genellikle şöyle dua ederdi. “Allah beraberinde olsun, ayağın taşa değmesin, ömrün boyunca ah demeyesin.”
Geçmiş zamanlarda bir muktedir (!) aba altından sopa gösterirken ona şöyle söylemiştim. “Sizin bana gücünüz yetmez çünkü elimden geldiğince işimi doğru yapmaya çalışıyorum. Hem dürüst hem korkak olunmaz. Diğer taraftan da annemin, babamın duasını almışım. Benimle uğraşırsanız zarar görürsünüz.” Uyarıma rağmen benimle uğraştı ancak çok uzun süre geçmeden ve benim müdahalem olmadan kendi kazdığı kuyuya düştü.
Babam 1978’de, annem 2017’de vefat ettiler. Çok şükür ikisinin de duasını aldım. İkisi de benden razı olarak vefat ettiler.
Anne-baba hakkı inancımızda çok önemli bir yer tutar. Bunu sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle ifade eder: “Allah Teâlâ’nın rızâsı, anne ve babayı hoşnut ederek kazanılır. Allah Teâlâ’nın gazabı da anne ve babayı öfkelendirmek sûretiyle celbedilir.” (Tirmizî, Birr, 3/1899)
Anne-babaya itaatin sınırını yüce Allah şöyle koymuştur: ”Eğer onlar seni, hakkında bilgin olmayan bir şeyi (körü körüne) bana ortak koşman için zorlarlarsa onlara itaat etme.” (Lokman-15)
Rabbim anne-baba rızasını kazananlardan eylesin.
Allah razı olsun