17 C
Bursa
23 Kasım 2024 Cumartesi
spot_img
Ana SayfaGenelTutsak Fikirler

Tutsak Fikirler

İnsan, çoğu zaman zihninde kodladığı fikirlerin esiridir. Bu fikirler ise yıkılmaz bir duvar gibi kişinin ruhunu, aklını esir alıp davranışlarını çevreye karşı dizayn eder. Fakat tüm benliğiyle esiri olduğu o fikirlerin kalbe hitabı ise, artık kişiyi fanatiklik kavramı ile yoğurup belki de esaret zinciriyle karşı karşıya bırakacaktır. Kişi çevreyi anlama, anladığını eylemlerine nakşetmekle var olan ve belki de varlığını her daim ispat etmekle uğraşandır. Ancak bu fikirler, fanatiklik ile yoğruldu mu insanın hakikati bulması ve bu uğurda kendisini feda etmesi çok daha zordur. Çünkü kişi, tam bir teslimiyet ile esaretin altına girip kendisini somut bir vücutla baş başa bırakmıştır. Ona, asıl olan doğruyu anlatsanız bile kabullenmesi çok daha zordur. Bu durum belli bir zaman sonra duygulara hitap edip kişiyi sistematik bir köle haline getirecektir.

Ruhunu ve aklını esir ettiği fanatiklik, körelmiş bir zihniyetin bedbaht bir hayata sancısı demektir. Fanatiklik kavramının düşmanı olan tek şey düşünebilmektir. Düşünmenin yolu ise okumak ve okuduğunu idrak etmekten geçer.

Ruhunun esaret aldığı düşüncelerin, belki de toplumda süregelen kalıplaşmış ifadelerdir. Bu ifadelerin doğruluğu ve yanlışlığı ise hakikat kavramı ile ölçülüp biçilmelidir. Yoksa toplum da belli bir zaman sonra esareti olduğu fikirlerin tutsağı olup kendi kendisinin felaketi olacaktır. Şu da bir gerçek ki toplumu değiştirmek evvela kişiyi değiştirmekle başlar. Çünkü toplum ferdin ürünüdür. Her kişi kendisine düşen sorumluluğu yerine getirip, fikirlerini çağın dayattığı bazı ideologlara esir etmemeli. Çünkü asıl olan, doğru olan zaman ve çağ kavramlarından beslenmez aksine hakikat zaman ve çağı tesiri altına alır. Fanatiklik ile yoğrulan köhnelleşmiş her fikir tekrar tekrar biçimlenip insanı ayakta tutan yegane güç olmak zorundadır. Yoksa bu esaret, kişiyi yavaş yavaş modern ve meta haline getirmekten başka bir amaç gütmeyen çoğu saplantılı ideolojilere mahkûm kılacaktır. Böylelikle kişi var olduğunu düşünen zavallı bir köle olacaktır.

Kölelik kavramı da zaman ile beraber farklı kılıflara bürünmekten kendisini alıkoyamamıştır. Kulağımıza fısıldanan kölelik ‘’Zorba bir gücün egemenliği ya da buyruğu altına bulunan, özgürlüğü kısıtlanma ‘’ durumu gibi aksedilse de bu kavram günümüzde daha çok fikir tutsaklığı ile karşımıza çıkar. Şu hakikati açıkça ifade etmek gerekir ki insan, kendi aklıyla ve iradesiyle diğer varlıklara olan üstünlüğünü kanıtlamıştır. Aklını ve fikrini uğruna zayi ettiği her düşünce hakikat çerçevesinde olmadığı sürece, esaret zincirleri kendisini var eden somut bir vücutla baş başa bırakır. Buda o insanın bedbaht ve zelil bir hayata sancısı demektir.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ

İnsan ve Mana

Sahi Neydi Ölüm?

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SOSYAL MEDYA

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
4,338TakipçilerTakip Et
- Reklam -spot_img

Yeni İçerikler

Son Yorumlar

Hatice yorumladı Yalan Dünya
Sümeyye yorumladı Yalan Dünya
Başak koçoğlu yorumladı Gençlik ve Din
Yunus yorumladı Gençlik ve Din
Levent Ateş yorumladı Gençlik ve Din