İnsanoğluna bahşedilen en önemli özelliklerden birisi; akıl ve konuşma yeteneğidir. Bunu birbirimizi anlamak ve anlaşmak için en doğru şekilde kullanmamız gerekmektedir.
Güzel konuşma ile ilgili, birçok hadis-i şerif ve ayeti kerime mevcuttur. İslam’da güzel ahlâk çok önemli bir unsurdur. Kalp kırmadan, kul hakkına girmeden, akıcı ve düzgün konuşmak akıllı ve zeki insanlara has bir özelliktir.
Üslûp konuşmanın adabıdır. Neyi ne şekilde anlatacağını gösterme biçimidir. Herkes konuşur evet ama herkes üslûbunu kullanamaz maalesef.
Cenâb-ı Hak, kullarının güzel, sağlam, dürüst, açık, beliğ, tesirli, tatlı, gönül alıcı ve yumuşak söz söylemelerini arzu buyurmaktadır.
Bir kaç Âyet-i kerîmede şöyle buyrulur:
“Kullarıma söyle, sözün en güzelini söylesinler. Sonra şeytan aralarını bozar. Çünkü şeytan, insanın apaçık düşmanıdır.” (el-İsrâ, 53)
“Ona yumuşak söz söyleyin. Belki o, nasihat dinler veya Allah’tan korkar.” (Tâhâ, 44)
“(Ey Rasûlüm!) O vakit Allah’tan bir rahmet ile onlara yumuşak davrandın! Şayet Sen kaba ve katı yürekli olsaydın, hiç şüphesiz, etrafından dağılıp giderlerdi…” (Âl-i İmrân, 159)
“Andolsun ki size kendi içinizden öyle izzetli bir peygamber gelmiştir ki, sıkıntıya düşmeniz O’na çok ağır gelir. O, size çok düşkündür. Mü’minlere karşı raûf (çok şefkatli) ve rahîm (son derece merhametli)dir.” (et-Tevbe, 128)
“Muhakkak ki Sen, büyük bir ahlâk üzeresin!” (el-Kalem, 4)
Konuşmanın önemi ilk olarak ebeveynler tarafından aşılanıyor. Sonrasında öğretmenlerimiz çevremiz de buna etken oluyor. Tabii ki yol gösterici olarak başvuracağımız en önemli kaynak Kur’an’ı Kerim’dir. Tatlı dilli olmak konuşmada en tesirli yoldur.
Alemlere rahmet olarak gönderilen bir Peygamber (s.a.v.) bile güzel ahlâk üzere dünyaya teşrif etmiştir. Tebessümün dahi sadaka sayıldığı güzel bir dine mensubuz, bunun için çokça şükretmeli üslubumuzu ve duruşumuzu koruyup dikkat etmeliyiz.